Hırsızlık yapmış ve mahkemelik olmuştu. Ceza alması an meselesiydi. Kıvranıp sağa sola koşturuyordu. Ama nafîle.. sonunda iyi bir avukat bulmuştu. Avukat, “Seni kurtarırım ama bir şartım var, bana şu kadar para verirsen..”
Adam sevinçten dört köşe olmuş ve avukatın istediği parayı vereceğinin sözünü vermişti.
Avukat, “Bak mahkemeye çıktığında hakim ne sorarsa sorsun sen, ‘De herre loo!’ diyeceksin!” demiş.
Duruşmaya çıkmış hakim ne sorduysa bizim hırsız, “De herre looo!” diye yanıt vermiş. Duruşma sonunda adamın deli olduğuna kanaat getirilip serbest bırakılmış.
Duruşmadan çıktıklarında avukat sevinçle adamın yanına yaklaşarak:
—Yaa bak ben demedim mi, işte serbest bırakıldın, şimdi sözünü verdiğin parayı ver bakalım ! dediğinde adam gülerek :
—De herre looo !! dediğinde avukatın suratı mahkeme duvarına dönmüş..
Bunu niye anlattın ? dediğinizi duyar gibiyim. Dürüst ve ilkeler üzerine oturtulmamış her ortaklık, bir gün mutlaka anlaşmazlıkla neticelenir.. kazançlı çıkan taraf ise sadece,
“De herre looo !” demekten başka diyeceği hiçbir şey yoktur. Anlayana..