Yazının başlığına kullanılan Zelzele Şehir ve İnsan yan yana gelince muhteşem bir ekip oluşturuyor şöyle ki;

            İnsanı insan eden var olduğu, yaşadığı şehirdir. İnsanoğlu yaşadığı şehrin tüm genetik kodlarını bünyesinde oluşturur ve o hal üzere yaşantısını ikame ettirir. Yaşadığı şehir, bulunduğu mekân hatta ve hatta barındığı yapının temel yapı taşları dahi, O insan üzerinde derin izler bırakır. Betonarme yapıda ve çok katlı yapıda yaşayan insan ile topraktan yapılmış müstakil bahçeli bir yapıda yaşayan insan arasında hem biyolojik hem de psikolojik olarak birçok farklılıklar gözlemlenebilir.

            İnsanı oluşturan şehir, hem kullanılan malzemeler bakımından hem de o şehirde yaşayan insanların rekreasyon (gezme eğlenme dinlenme vs.) alanları açısından çok önem arz etmektedir. Eğer bir şehri imar eden Şehri Eminler şehirde yaşayan insanlara yaşanabilir bir şehir sunarsa o şehirde yaşayan herkes kendi şehrine sahip çıkar ve şehrine sahip çıkmalıdır da.

            Son depremin tespiti ile bize gösterdikleri;

1. Deprem dirençli yapı için temel başlangıç imar planlarının yeniden yapılması
2. Bunu yapmadan önce plan yönetmeliği değiştirilerek, planlarda, plancı, Jeoloji mühendisi, Geoteknik mühendisi (inşaat mühendisi) ve deprem mühendisinin de sorumlu olması
3. İmar komisyonlarında mutlaka plancılarında bulunması (Onay ve denetim için farklı plancı, jeoloji, geoteknik ve deprem Mühendisi)
4. Zemine göre kimi yerde 3, kimi yerde 5 kattan fazla bina altına dükkân yapılmaması,
5. Dükkânlı binaların ayrı parsel ve adada tasarlanması.
6. Gevşek alüvyon zeminler mümkünse imara açılmamalı. Zorunlu kalınırsa da az katlı ve betonarme olmayan yapı tarzı seçilmeli.
7. Müteahhitlik sistemi ve yasası değiştirilmeli, hesap sorulabilir kadrosu ve mali gücü olan firmalar ana yapımcı olmalı.
8. Küçük firmalar da onların taşeronu olmalı.
9. Sigorta sistemi getirilmeli, İnşaat başlamadan ruhsat sigorta şartına bağlanmalı, Taşıyıcı sistem en az 30 yıllığına sigortalanmalı.
10. Denetimi sigorta şirketi ve ilgili idare takip etmeli. Sigorta denetimi isterse Yapı denetim Şirketi yerine başka bir müşavir Firmaya da yaptırabilmeli.
11. Tüm mühendislik ve teknik bölümlerde mezuniyet; okul sonrası 3 yıllık uygulamalı stajyer çalışmaya tabi tutulmalı. Bu tamamlanmadan diploma kullanılmamalı.

TMMO’nun deprem faciasındaki rolü nedir kimse konuşmuyor?

Bir belediyede inşaat ruhsatı çıkması için şantiye mühendisinin projeyi odaya imzalatması gerek.

TBMMO, onlarca yıldır boğazına kadar siyasete batmış bir oda.

Belediyelerin kentsel dönüşüm projelerini engellemek için binlerce kez dava açtılar.

Kentsel dönüşümün önündeki en büyük engel, mimar ve mühendis odası oldu.

Türkiye bu gecikmenin bedelini çok ağır ödedi.

Hatta Rönesans rezidansın sahibi de bu oda başkanıydı.

Herkes dilini yutmuş.

TMMOB nun bu faciadaki payını kimse konuşmuyor.

Binayı yapan müteahhittir.

Denetleyecek olan; yapı denetim şirketi, belediye ve TMMOB dur.

Madem projede imzanız var o halde siz de hukuken sorumlusunuz!

Şu konuyu da çok iyi bilmeliyiz ki 2011 deki depremde 470 bin Japon evsiz kaldı.

Aradan geçen 12 yıla rağmen hala 40 bin Japon geçici konutlarda yaşıyor. Ülkemizde ise ASRIN DEPREMİNİN 19 uncu gününde TOKİ ilk kazmayı vurarak depremzelere konut inşa etmeye başladı.

            Bir şehri İmar ederken evvela İnsan inşa etmeye çok önem vermeliyiz. İnsanı inşa etmeden şehri imar etmek hiçbir anlam ifade etmez. O halde şunu rahatlıkla dile getirebiliriz. İnsan inşa etmeyi, insan ihya etmeyi ihmal eden her bina her şehir İSRAFTIR.

                                                                                                                      Şehri Mimar