Muş kızılağaç beldesine bağlı Şen yayla Darabi mevkiisin de bulanan 60 hektarlık ormanlık alan yok ediliyor, kökünden kesiliyor, katliam yapılıyor. Muş Kulp yolu güzergâhında olan bölgenin göz önünde olduğu aşikârdır. Görünmeyen bir yerde de değildir. Kulp Muş yolunu kullanan vatandaşlar hiç mi bir gazeteciye ya da bir milletvekiline ulaşamadı.

Çok merak ediyorum. Bu kadar duyarsız ve sessiz kalmamız beni endişelendiriyor. Buna sessiz kalınması da üzücü ve acı verici bir durumdur. Sivil topum kuruluşları Milletvekillerinin bunan sessiz kalması görmezden gelmesi de içimizi bir kez daha yaralamış ve her ağaca vurulan balta gibi yüreğimize vurulmuş bir yara olarak kalacaktır. Seçim dönemi geldiğinde mahallelerden, evlerden ve sokaklardan çıkmayan, siyasiler ve sivil toplum kuruluşları seçim olmadığı için mi kimseden ses çıkmıyor, adeta ölü taklidi yapıyorlar.
Batıda bir ağaç için binlerce eylem yapılırken gündeme getirilirken maalesef ki mesele Muş yani sahipsiz bir şehir olunca kimsenin sesi çıkmıyor.

Bölge insanlarıyla yani yaylacılarla yaptığım görüşmede bunu durduracak güçlerinin olmadığını korktuklarını ifade ederek kullanılan cümleleri aynen aktarıyorum.
“Motor ve kamyon sesleri gece gündüz dur durak bilmiyor. Yaklaşık 60 hektarlık bir alanı yok ettiler. Her ağaç kesildiğinde dizlerimden beni kesiyorlar gibi zorumuza gidiyor. Bu bölgede yaylacılık yapıyoruz. Hayvanlarımız sürekli o dağdan o ormandan besleniyor. Yaban hayvanların yuvaları ve evlerini katlediyorlar soykırım yapıyorlar.”
Söyledikleri cümleler fazla ama ben bu kadarını yazmayı yeterli buluyorum. Duyarlı olan insanların bu katliama bir dur demeleri gerekiyor. Bu katliama sebep olanların yargı önünde hesap vermeleri gerekiyor. Bu ormanlar bizim değil gelecek nesillere bırakılan bir mirastır. Bu mirasa sessiz kalan herkes bundan sorumlu olacaktır.
Bu olayı sürekli gündemde tutup yakın takipçisi olacağım. Gelecek mahalli seçimlerde bu sessizliklerini partilere soracağım. Umarım birileri çıkarda bu katliama dur der. Ben dur diyorum.