Türkiye’de etkili bir muhalefetin olmaması, yerel seçimlerde iktidar partisi için önemli bir avantaj sağlıyor gibi görünse de, CHP’nin iç dinamikleri, özellikle Burcu Köksal ve Tanju Özcan’ın DEM Parti’yi hedef alan söylemleri, İstanbul başta olmak üzere CHP’nin diğer adayların kazanmasını ciddi bir şekilde tehlikeye sokuyor. DEM Parti seçmenlerini kaybetmemek için çaba gösteren tek kişi ise Ekrem İmamoğlu oldu.
Özellikle İstanbul gibi kritik bir yerel seçimde belirleyici bir rol oynayan DEM Parti seçmenlerini kaybetmek istemeyen İmamoğlu, çeşitli stratejilere başvuruyor. Ancak, CHP içerisindeki çatlaklar, İmamoğlu’nun kazanma şansını zorlaştırıyor gibi görünüyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal’ın DEM Parti’ye yönelik sözleri üzerine, “Belediye başkanları, belediyelerin kapılarını herkese tam olarak açacaklarına dair söz verecekler, taahhütname imzalayacaklar” demesiyle bu tür faşist söylemin önüne geçebileceğini düşünüyor olabilir. Ancak, DEM Parti seçmeninin bu tür taktiklere kolayca kanmayacağı açık bir gerçek.
DEM Parti’nin belirsiz bir seyir izlemesi, seçmenin ciddi şekilde rahatsız olmasına neden oluyor. Türk solunun sıkışmış tekerleğinden bir türlü çıkamaması ve seçim stratejisinin belirsizliği, seçmende önemli bir kopuşa yol açmış durumda.
Ancak, DEM Parti seçmeni artık kapalı kapılar ardında yapılan çirkin pazarlıkların farkında ve bu tür oyunlara gelmeyecek kadar da bilinçli.
CHP’nin iyi polis-kötü polis tiyatroları ise DEM parti seçmeni üzerinde artık etkisi olmayacak. Türkiye’deki muhalefet sahnesindeki bu gerilim, ilerleyen süreçlerde neler getireceğini görmek için bekleyip göreceğimiz bir durumu ortaya koyuyor.
Necdet YENTÜRK