Asırlardır dünyayı çepeçevre saran hırs ve arzularını gerçekleştirmek adına atalarından miras aldıkları değer yoksunluklarını bu yüzyılda da icra etmeye devam eden yahudi ve hristiyan topluluğu bizlere kendilerini özğürlüğe önem gösteren hak ve hukuka riayet eden bir topluluk olarak gösteriyorlar. Halbuki bizlerin geride kalmasına sebeb olan fakirliğe bizi mahkum eden ta kendileridir.
Nerde bir savaş varsa ordalar örnek verecek olursak abd ve Afganistan’a özgürlük getireceğiz adı altında harekata başlamadan önce bin ladin gibi maşaları kullanarak sovyetlere karşı mücadele başlattılar. Sovyetler dağılınca bu defa bin ladin ve grubu teröristtir bizim oraya müdahale edip hak ve hukuk getirmemiz lazım dediler. Aslında oyunları hep aynı sadece roller ve senaryolar değişiyor. Kimi yerde din kimi yerde meshep ve kimi yerde ırkçılık ile insanları birbirine düşürüp o bölgenin ne tür zenginliği varsa sömürüp götürüyorlar.
Müslümanların da uyanması yapılanları akıl süzgecinden geçirip görmeye başlaması gerekir.
İçimize saldıkları fitneler her gün boyut değiştirmektir. Medya ,basın ve internet alemi genel anlamında kendilerine bilerek veya bilmeyerek hizmet etmektedir.
Yine devam edecek olursak özgürlükten bahseden avrupa ülkeleri diğer birçok büyük ekonomi krallık ve imparatorluk gibi yöntemler ile yönetilirken ülkemizde bulunan padişahlık vb. durumları parçalayıp yobazlık, gericilik ve çağ dışı olarak yorumladılar; birileri hemen çanak kaldırıp padişahlığa mı özendin diye sorabilirler meselemiz padişahlığın geri gelip gelmemesi değil asıl meselemiz bizlere çağ dışı olarak gösterdiklerini hala yapıyor olmaları İngiltere de kraliçeden habersiz ne yapılabiliyor?
Bu örnekleri arttıracak olursak Danimarka, İsveç, Norveç, Belçika ve İspanya krallık ve prenseslikleri gibi durumlar 21 y.y ‘ da hala devam ettiriliyor.
Gözümüzü açıp kendimize gelmenin vaktidir. Baksanız bizleri kendi teknolojilerine uyumlu hale getirdikleri gibi döviz ve borsa sistemlerine de bağımlı bir şekilde dahil etmişler.
Dünyada ki merkez bankalarının hemen hemen tümüne ya ortaklar yada etki ederek istedikleri gibi borsada işlemler yapıp ülkelerin iç işlerine müdahale ediyorlar. Özgürlükler adı altında savaşlar çıkartarak ülkeleri yakıp , yıkıyorlar yer altı kaynaklarına el koyup ölen insanların organlarını pazarlayıp kadavra olarak üniversitelerinde kullanıp başka dünya ülkeleri üniversitelerine satıyorlar. Özellikle mültecilerin uluslararası sularda ölmelerine göz yumuyorlar.
Neden orta doğuda, afrikada ve diğer fakir asya ülkelerinde sorunları bitirmiyorlar sebebi açıktır ki çıkarları uğruna parçalamadıkları hiçbir değer yargısı olmayıp buna devam etmektedirler.
Alternatif arayışlara yönelip bilimi, ilimi ve değer yargılarını kazanmak adına ciddi adımlar atılmalıdır.
Artık saf ithalatçı olaydan çıkıp vazgeçilmesi zor bir ihracat ülkesi olma yolunda emin adımlarla yürümeliyiz ki diğer dünya ülkelerine örnek olabilelim…
Bize gerici diyenler asıl gerici olduklarını kendileri de çok iyi bildikleri halde bizleri kandırmayı çok iyi başardılar. Onların ahlaksız davranışlarına değilde bilimde, ilimde ve yönetimde onları nasıl geçebiliriz eğitimine yönelmeliyiz akil insanlar topluluğuda acilen oluşturulmalıdır
Yazımı toparlarken siz değerli okuyucularıma sormak istiyorum son iki yüz yılı çıkarınca geriye kalan 1250 yılda Müslüman alemi hiç mi gelişim sağlamayamadı hiç birşey mi? üretemedi yada bu iki yüz yıllık süre içerisinde hiç mi gelişim kat edemedi Bilim, ilim, Kültür ve teknolojide hiçbir şey mi yok muydu arkadaş?
Halil İbrahim DEMİR