Diyarbakır, tarihi ve doğal güzellikleriyle Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biridir. Bu eşsiz şehir, hem tarihi zenginlikleriyle hem de etkileyici doğal güzellikleriyle dikkat çeker. İşte, Diyarbakır’ın keşfedilmeyi bekleyen o büyüleyici yerleri…
Diyarbakır’ın tarihi mekanları, şehrin zengin geçmişini yansıtan önemli yapıtlardır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Diyarbakır Surları, şehrin simgesi haline gelmiştir. Bu muhteşem surlar, tarihi dokuyu koruyarak ziyaretçilere geçmişe bir yolculuk yapma fırsatı sunar. İçinde bulunduğumuz yaşadığımız zamandan çok uzaklara götürür.
Diyarbakır’ın tarihi yapıları arasında yer alan Ulu Cami ve Meryem Ana Kilisesi gibi dini yapılar da, şehrin kültürel çeşitliliğini yansıtır. Bu yapılar, farklı inançların bir arada yaşadığı Diyarbakır’ın tarihini anlatır.
Diyarbakır Esfel (Aden) bahçesi, Kur’an’da cennetin bir benzetmesi olarak geçmektedir. Bu bahçe, bereketi, güzelliği ve huzuru simgeler. Kur’an’da bahsedilen Esfel bahçesi, birçok Müslüman için cennetin bir sembolü olarak kabul edilir. Bu bahçe, içerisinde akan nehirler, bolluk dolu meyveler ve gölgeli ağaçlarla cennetvari bir atmosfer sunar. Diyarbakır’ın Esfel bahçesi, adeta bu Kur’ani tasviri andırır ve ziyaretçilerine huzur ve ferahlık veren bir ortam sunar. Bu benzersiz bahçe, ziyaretçilerine manevi bir deneyim yaşatır ve cennetin yeryüzündeki yansımalarından biri olarak kabul edilir.
Diyarbakır, zengin kültürel mirası ve çeşitli biyolojik çeşitliliğiyle dikkat çeken bir bölgedir. El Cezeri gibi önemli düşünürlerin ve Muhyeddini Arabi gibi ilim adamlarının yetiştiği bir şehir olarak bilinir. Bu kültürel değerlerin yanı sıra, endemik bitki türleri ve birçok kuş çeşidine ev sahipliği yapmasıyla da bilinir. Esfel bahçeleri, Dicle Nehri’nin kıyısında bulunmakta olup, bu alandaki yaşam, bölgedeki biyoçeşitliliğin zenginliğini yansıtmaktadır. Dicle Nehri, yerel floranın ve faunanın önemli bir parçası olup, özellikle yassı su kaplumbağası ve su samuru gibi endemik türlerin yaşam alanıdır. Bölgeye özgü kum şeftalisi, urum tut’u ve nehir kıyılarında radon gazını kontrol etmek amacıyla dikilen ceviz ağaçları da biyolojik çeşitliliğin bir parçasıdır. Ayrıca, Diyarbakır’da kadına verilen önem, Aşefçiler Çarşısı gibi tarihi yapılar aracılığıyla somutlaşır. Bu nedenle, Diyarbakır, kültürel mirasının yanı sıra biyolojik çeşitliliği ve sosyal dokusuyla da dikkate değer bir bölgedir.
Diyarbakır, tarih boyunca zengin kültürel mirasıyla ön plana çıkan bir şehir olmuştur. Ancak, günümüzde bazı Diyarbakırlılar, bu değerli mirasa yabancılaşmış durumda. Şehrin köklü geçmişi, gelenekleri ve kültürel zenginlikleri, bazıları için artık önemini yitirmiş gibi görünüyor.
Şehrin tarihi dokusuyla, kendine özgü lezzetleriyle ve çeşitli kültürel etkinlikleriyle tanınan Diyarbakır, her geçen gün modernleşme ve küreselleşme ile değişiyor. Ancak, bu değişim bazıları için kültürel kimliğin erozyonuna neden oluyor. Geleneksel el sanatları unutulmaya yüz tutarken, yerel kültürel etkinliklere olan ilgi azalmış durumda.
Diyarbakır’ın kültürüne yabancı kalan Diyarbakırlılar, belki de şehrin en değerli varlıklarını kaybetme riski altındalar. Kültürel mirasın korunması ve yaşatılması, hem şehrin kimliğinin devam etmesi hem de gelecek nesillere aktarılması açısından son derece önemlidir. Dolayısıyla Diyarbakır’ın kültürel değerlerine sahip çıkmak ve onları yaşatmak, her bir Diyarbakırlının sorumluluğudur.
Belki de bugünün Diyarbakırlıları, şehrin zengin kültürel mirasını keşfetmek ve yeniden değer vermek için bir fırsat bulabilirler. Geleneksel el sanatlarını öğrenmek, yöresel lezzetleri denemek ve yerel kültürel etkinliklere katılmak, şehrin kültürel kimliğine sahip çıkmak için atılabilecek adımlardır. Her bir Diyarbakırlı, şehrinin mirasına sahip çıkarak, gelecek kuşaklara bu değerli hazineleri aktarabilir.
Cihat TOPRAK


Cihat Toprak: Diyarbakır Surlarının Dramı ve Albert Gabriel’in Tarihi Müdahalesi
Cihat TOPRAK: Kırklar Dağı’ndan Dicle’ye; Suzi ve Adil’in Yasak Aşkı
Kadir Cantürk: Amedspor ve Kürtçe slogana gelen ceza
Cihat TOPRAK: Diyarbakır’da gerçekten Deniz var mıydı?
Cihat TOPRAK: Padişah Kapısı,Taşlarda Saklı Fermanlar
Cihat TOPRAK: Diyarbakır Surlarının Altındaki Sır; Kanuni’nin 500 Yıllık Projesi