Modern çağın zebanileri dediğimizde, aslında kastettiğim, gelişen bilim ve teknolojinin ışığında ilerleyen dünyada, akılcılık ve bilgiye dayalı bir hayat sürdürmek yerine, geri kalmış zihniyetlerin peşinde koşan insan görünümlü varlıkları kast ettiğimi tahmin etmişsinizdir herhalde ?
Tabi olay sadece inanç ile alakalı değil toplumsal ahlaki çöküş, sosyo kültürel yaşam tarzı, ekonomik koşullar, eğitim seviyesi gibi bir çok olgu mevcut. Ama genel anlamda inanç kimliği altında yapılan cinsel istismar ve cinayetler söz konusu olunca dinler tarihi girişi yapmak yanlış olmasa gerek.
Dinler tarihi insanın ilk varoluşuna dayandırılsa da, bu tarihin özünde insanın yaratılışının ilahi bir güce dayandığının inancı yatmakta.
Bu ilahi güç, göremediğimiz, dokunamadığımız ama varlığını hissettiğimiz evrensel bir kuvvettir, evrenin yaratılışındaki o büyük sır, doğanın düzeni ve insanın yaratılışındaki o derin bilinmemezlik…
Ancak, modern zamanlarda yaşıyor olmamıza rağmen, hala eski cahiliye geçmişin karanlık dönemlerine saplanmış zihniyetlerle aynı yeryüzünde yaşayıp aynı havayı solumak insanda hem yaşamı hem de yaratılışın anlamını sorgulamaya itiyor.
Bu tarz tiplerin doğaya, hayvana ve insana karşı olan vede çoçuklara kıyacak kadar varan barbarlıklarına şahit olmak din olgusunu sorgulatacak seviyeye getirmekte.
Çünkü din esasen insanın ruhsal yolculuğuna rehberlik ederken, yaşama ayak uydurabilmeyi, değişime açık olmayı da öğretmelidir. Bu dünya sonuçta her canlının yaşam alanı ve saygı duyulması zorunlu olduğu da aşikar.
21 Ağustos’da kaybolan 8 Eylül’de cesedi bulunan NARİN yavrumuzun aile bireyleri ve koca bir köy halkının bu zebaniliğe sessiz kalmakla kalmayıp bu cinayeti el birliğiyle örtbas etme gayretleri yaşadığımız zamanın zebanileri olduklarının ispatı gibi.
İnançlarına olan bağlılıklarıyla kendilerini tanıtmaları bile bir çoçuğa kıyacak zebanilikten alıp koymuyor onları maalesef.
Sadece NARİN’i değil tabi Tekirdağ’da 2 yaşındaki SILA bebeğe yapılan cinsel istismar, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki 8 yaşındaki EYLÜL Ağrı’da 4 yaşındaki LEYLA .. liste uzayıp gidiyor. Adalet bakanlığının verilerine göre cinsel istismar suçları 8 yılda 2 kat artmış. Sadece geçen yıl bu suçla ilgili dosya sayısı 66 bini bulmuş.
Her bir bireyin daha doğrusu canlının bu evrende yaşam hakkı olduğu gerçeğiyle yola çıkarsak bu tanık olduğumuz olayların izahı olmadığı ve insanlığın nereye gittiği dehşetiyle karşı karşıya olduğumuzdan dini ve ahlaki değerlerin doğru anlaşılması ve uygulanması, toplumun tekrar insanlık değerlerine dönmesine yardımcı olabilir.