Günümüzde, eğitim sadece okul sıralarında alınan derslerle sınırlı değil. Eğitim, yaşam boyu devam eden bir süreç olmalıdır. Ancak ne yazık ki birçok ‘eğitimli’ birey, aslında yaşam becerileri ve empati gibi önemli alanlarda eğitimsizdir.

Ülkemizde eğitim her zaman ön planda olan bir konu olmuştur. Ancak, eğitimlinin eğitimsizlikle baş başa kaldığı bir gerçek. Eğitim sisteminin eksiklikleri ve toplumsal yapıdaki adaletsizlikler, bireyler arasında derin uçurumlar yaratıyor.

Eğitimli kesim, bilgi ve yeteneklerini geliştirme fırsatına sahipken, eğitimsizler ise sıklıkla bu fırsatlardan yoksun kalıyorlar. Bu durum sadece ekonomik bir eşitsizlik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir ayrımı da beraberinde getiriyor.

Eğitim, sadece okullarda alınan derslerle sınırlı değildir. Toplumun içinde yaşanan her deneyim, kişinin eğitimi üzerinde etkili olabilir. Ancak, eğitimlinin eğitimsizlik durumu, sadece bilgi eksikliği değil, aynı zamanda empati, hoşgörü ve sosyal sorumluluk gibi değerlerin de yetersizliğini içerir.
Bu sorunun üstesinden gelmek için, eğitim sisteminin yanı sıra toplumsal yapıda da köklü değişiklikler yapılması gerekiyor. Eğitim fırsatlarının adil bir şekilde dağıtılması, herkesin potansiyelini keşfetmesine olanak tanırken, toplumsal dayanışma ve adalet duygusunun güçlenmesine de katkı sağlayacaktır.

Eğitimlinin eğitimsizlik durumu, sadece bireyleri değil, tüm toplumu etkileyen bir sorundur. Bu nedenle, çözüm için hepimizin sorumluluk alması ve adil bir eğitim sistemi için çalışması gerekmektedir. Unutmayalım ki, bir toplumun gerçek kalkınması, herkesin eğitim ve fırsat eşitliği içinde büyümesine bağlıdır.

Cihat TOPRAK