Ajans News Haber

Fevzi Yurtoğlu: 107 yılında Çanakkale Destane
354 Okundu
18 Mart 2022 - 23:00

Balıkesir Kaz Dağları’nda düşmüş Fransız yapımı Bileriot tipi uçağımızın parçaları toplanır ve İstanbul’a ulaştırılır ve onarılır ve Japonya’da batan barış elçisi gemimiz olan “Ertuğrul” ismi verilir. Çanakkale Harbi başlamıştır. Hemen bu uçakla yapılan hava keşfinde Pilot yzb. Cemal ve bakımcı Mehmet görürler ki, Çanakkale Boğazı’ndaki tüm mayınlar düşman tarafından temizlenmiştir. Kısaca Boğaz savunmasızdır!
Yeniden boğaza mayın döşensin diye meşhur Nusrat Mayın Gemisi acilen görevlendirilir.  Nusrat, boğaza boydan boya döşemek varken, kıyıya paralel şekilde 40 kadar mayın döşer. Bu bilinenlerin aksine düşman tarafından da beklenilmeyen bir uygulamadır. Hasta iken bu tarihi görevi yapan yüzbaşı İsmail Hakkı ise görev dönüşünde şehit olur. Aynı saatlerde Fransız Amiral Guepratte, Çanakkale Boğaz mayın kontrolü görevinden dönen yüzbaşıdan “boğazda mayın yoktur” raporunu alır! Nusret mayınları ya görülmemiş, ya da döşendikten sonra keşif yapılmıştır.


  18 Mart 1915 sabahı, İngiliz, Rus, Fransız ve İtalyan ağırlıklı dünyanın en büyük deniz Armadasıyla, (14 denizaltısı, 1 uçak gemisi, 44 uçağı ve 316 topuyla 18’si zırhlı 100 ü aşkın savaş gemileriyle) Ç.kale Boğazı girişinde kükremektedirler. Bu dev ölüm makinalarına kimsenin dayanması mümkün değildir, biraz sonra, 800 sene önceki Haçlı Seferleri’nin öcü alınmış olacak ve akşama İstanbul’da bunun başarısını kutlayacaklardır!


    Müttefik kuvvetleri cehennem alevi saçan çelik namlularıyla Mehmetçiğe kan kustururlar. Yeni bir bombalama için çark etmek isterlerken onları bir sürpriz beklemektedir. Zırhlılar, Nusrat’in döşediği mayınlara çarpar, kısa zamanda 3 tanesi (Bouvet, Irresıstible ve sonra Ocean) binlerce askeriyle birlikte boğazın soğuk sularına gömülür. Bilhassa komutan Fransız Amiral şoktadır, geç te olsa geri çekilme emrini verir. Bu arada askeri mahkemeyi toplar, “Boğazda mayın yok, temizdir” raporu veren yüzbaşının (ki yüzbaşı kendi oğludur) hemen askeri mahkemesi yapılır. Karar görevi ihmalden ölümdür ve general verilen bu cezayı cezasını anında onaylar ve gemide kurşuna dizilir. Gelecekten büyük umutları olan bu Fransız Generalin planında, İstanbul’un akşama işgali ve yakın zamanda da oğlunun düğününü Payitahta yapmak vardır.(!)


   18 Mart 1915’de Nusrat, Türk Bataryaları ve Seyit Onbaşı’nın isabetli top atışları ile düşmanı denizde dağıtmıştır. Fakat düşman kararlıdır. “Çok kolay, bir-iki günlük bir savaş olacak ve Türkler aslında insan da değil” gibi garip yalanlarıyla dünyadan bir milyonu aşkın asker toplarlar ve 37 gün sonra, 25 Nisan’da  Gelibolu Yarımadası’na “Kara Harekâtı” başlatılır.


    Mermileri boldur düşmanın, metrekareye 6 bin mermi harcanır. Ancak, 18 Mart tarihi yenilgilerinden ders almamışlardır. Gelibolu’nun her karış toprağı topyekün savunulur. Her Mehmetçik arslan gibi kükrer, şanlı tarihimize bir destan daha yazılır. Ve 11 ayın sonunda 9 Ocak 1916’da, 28 devletten oluşan bu dev dünya karması mağlubiyeti kabul ederler ve savaş alanından kaçarlar. Gelibolu Türklere terk edilir. Ancak, Osmanlı’nın da en kıymetli asker ve komutanları (260 bin asker şehit-kayıp-esir) olmuştur. Bu acı ve dolması mümkün olmayan nesil kaybını senelerce hissetmişizdir. Lakin vahşi kapitalizm yara almış, İstiklal Savaşı’nın temelleri atılmış, Türkün iman gücü dünyaya gösterilmiş, sömürge devletlerinde uyanış başlamış ve dünyanın en büyük imparatorluklarından Rus Çarlığı yıkılmıştır.


Savaşın ardından Hintli lider Gandi’nin yorumu da ilginçtir ; “Tanrı zannettiğimiz İngilizler yenildi. Demek ki Tanrı değillermiş”.
   Savaş sonrası İngiliz Harbiye Nazırı Winston Churchill ise; ”Anlamıyor musunuz, biz Çanakkale’de Türklerle değil Allah ile harp ettik! Tabii ki yenildik.” diyerek mağlubiyeti böyle izah etmiştir. Yine W. Churchill, 1932 Avam Kamarası’nda; ”Bugün sizlere, ebedi bir düşmanı imha politikasından bahsedeceğim. Bu düşman Müslüman Türklerdir. Nasıl ki atalarımız Amerika Kıtası’na gidip, oradaki yerli kabileleri yok ettilerse, bizler de bugün, Asya’nın beyaz Kızılderilileri olan Türkleri öyle imha etmeli, kalanları ise sürüp, geldikleri doğuya, Asya’ya atmalıyız. Eğer O’nlardan Kur’an-ı da alamazsak, yenmemiz de mümkün değildir” demiştir.
İngiltere ikinci tarihi yenilgilerini de, bir sene sonra ve yine Osmanlı’dan (14 bin askeriyle teslim oldukları) Kut’ül Amare’de alacaklardır. Buna rağmen her barış masasında dünyanın geleceğini çıkarları için kurgulamaktan ve çeşitli İngiliz oyunlarıyla yerküreye şekil vermeye devam etmekten vazgeçmemişlerdir! Sömürüden vazgeçmeyen İngiltere, dostları İtalya, Fransız ve Yunan savaş gemileriyle birlikte önce 1918 ve 1920’de Payitaht İstanbul’u işgal edeceklerdir. Cihan Devleti Osmanlı tamamen parçalanacak, cetvellerle sınırlar çizilecek, Akdeniz adaları ile Petrol denizi Musul- Kerkük elden çıkacaktır. İstiklal Savaşı’mız ile Mustafa Kemal önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’miz kurulacaktır.


     Dünyadaki  bitmeyen kaosun ana sebebi; hain İngiliz ve ittifaklarının siyasetidir.
     Anadolu’yu kanıyla, canıyla ve sarsılmaz iman ruhuyla bizlere Vatan yapan kahraman Mehmetçikleri ve Çanakkale’de gereken tedbirleri önceden alan ecdadımızı rahmetle anıyorum. Bu tarihi şehirde 1985-1990 arasında komutanlık yaptım. Her celp askerimle ve misafirlerimle kahraman şehitlerimizi ziyaret ettik. Her gencimizin eğitimi Çanakkale’den başlamalıdır…Not: Dünyayı 4 defa dolaşacak çelik halat kullanılan ve bugün açılan Çanakkale Köprümüz, boğazlarımızın 4. incisi de yerine yakışmıştır, emeği geçenlerden Allah razı olsun ve milletimize hayırlı olsun inşallah…


Fevzi Yurtoğlu…

Fevzi Yurtoğlu

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.