Türkiye’de bugünkü güven ve huzur ortamının bozulması kimin işine yarayacağını artık herkes öğrendi. Türkiye’nin büyümesini istemeyen emperyalist haçlı batı dünyası ve onlara itaat eden içimizdekiler! Amaçları Türkiye’nin bölgesel güç olmasını engellemek.
Ülkemizde yaşanan olaylara baktığımızda kendilerini ülkenin sahibi sanan Beyaz yakalılar olaylar karşısında gösterdikleri tepkiler ülkeyi sevdiklerinden çok ellerinden giden eski konumlarını ele geçirmek, Ak Parti iktidarını çökertmek için ellerinden gelen her türlü çabayı gösteriyorlar. Ak Parti iktidarı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gitmesi anlamında Ülkenin çıkarlarını düşünmeden kendi menfaatleri doğrultusunda her türlü oluşumun içinde olmaktan geri kalmıyorlar.
Haçlı batı dünyasının dünyada yaptıkları zulümlere ( özellikle Müslüman ülkelere ) yapılan baskı zülüm, darbelere, 2024 Ekim ayında başlayan Gazze’de ki yaşlı, kadın ve çocuk demen yapılan işgal ve soykırım girişimine ses çıkarmayan/çıkaramayanlar.
Ülkemizi parçalayıp yeraltı ve yer üstü kaynaklarını sömürmeye çalışan emperyalist sömürgecilere destek verdiler.
15 Temmuz 2016 da işgal ve darbe girişiminde küresel güçlerin içteki taşeronları başarılı olamayınca, işgal girişimine tiyatro deyip alay ettiler.
Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Ak denizde, Karadeniz’ Türkiye’yi boğmaya çalışan emperyalist haçlı dünyasına içten içten destek verdiler.
2020 yılının başından itibaren dünyayı kasıp kavuran Covid19 salgınında, 2023 Şubat ayında 11 ilimizi etkileyen depremde Türkiye’nin yaptığı çalışmalara dünya ülkelerinin gıptayla baktıkları bir dönemde dahi ülke adına sevinmediler.
Türkiye’ye yapılan ekonomik saldırılarda sevinç naraları atanlar, dolar yükselince de, büyüme rakamları düşüş gösterince de, ihracat düşünce de tabiri yerindeyse zevk ten dört köşe oluyorlar. İşsizlik rakamlarındaki düşüş, okullaşma oranında artış, kredi notumuzdaki bir yükseliş, yurtdışından gelen herhangi bir övücü söz, iyiye giden her şey onları kahrediyor.
“Ülke benim olsun küçük olsun, benim olmayan yönetmediğim ülke batsın’’ diye düşünürler Beyaz yakalılar. Kürtlük-Türklük, Alevilik-Sünnilik, Sağcılık-Solculuk ülkeyi bölemedi. Ama Beyaz yakalılar iktidar hırsı ile bölmeye çalışıyorlar.
Beyaz yakalıların iktidar hırsı 85 milyonu kendi kafalarına göre yönetme arzusunda bulunan bu kesimin, ürküten tarafları da yok değil; bir avuç bile olmadıkları halde!
Hemen hemen her konuda kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri ve her olayı buna göre değerlendirmeleri, normal şartlar altında kendilerine karşı olması gereken kesimleri de yanlarına çekmeye çalışmaları, işin en dikkat çekici tarafı.
Ülkenin çoğunluğu gibi düşünmeyen, onlar gibi hissetmeyen; dahası onların sevindiğine üzülen, üzüldüklerine sevinen Beyaz yakalılar; varlıklarından ciddi derecede rahatsızlık duydukları insanları, gerektiğinde kendi çıkarları doğrultusunda kullana bilmeleri, üzerinde ciddi bir şekilde durulması gereken bir husus.
Beyaz yakalılar bir avuç bile olsalar; ülkenin kafalarına uygun birileri tarafından ve çıkarlarına uygun bir şekilde yönetilmesi gerektiğini düşünmeleri ve sahip oldukları her türlü imkanı bu uğurda seferber etmelerine bu ülke yabancı değil..
Ancak, bu kesim tarafından kendi amaçları için kullanılan kesimlerin bu işin farkına varamayıp, her ihtiyaç duyduklarında da onların arzu ettikleri şekilde davranmaları işin enteresan tarafı bu.
Hiç kimse Sayın Erdoğan’a muhalefet olsun diye haksızlıkları meşrulaştıramaz, ülkeyi ve milleti kendi iktidarları için kurban edemez.
Mesele, Tayyip Erdoğan meselesi de değil, mesele ‘’ Türkiye’ye diz çöktürme’’ meselesi! Bu kadar net!
Son söz: Bu millet, hiçbir zaman zillete boyun eğmedi, bundan sonra da eğmeyecek…
Esen kalın.