Bugünkü Kahvaltı yapan üç çocuk ile ilgili yaptığım bir paylaşımı, bu çocukların kapı komşusu olan “Mütedeyyin” abimiz görmüş. Bana, “Yahu hocam çocukları rencide etmişsin, keşke paylaşmasaydın” dedi. Güldüm, “Kardeşim bak bunlar komşuların ve Allah’a şükür durumun çok iyi bunları bana demeden önce durumlarını bildiğin halde gidip küçük te olsa bir yardım ettin mi? ” dedim. “Yok, etmedim hem samimi değiliz onlarla.. ” Feleğim şaştı, öfkeden deliye döndüm, “Ulan …… enk ! yoksullukları seni ilgilendirmiyor ama gururları seni rahatsız etmiş öyle mi? ” dediğimde bana, “Siz Komünistler bu Ülkeyi küçük düşürmek için herşeyi yaparsınız.. ” dedi.
Bütün gözler bana çevrilmiş ne diyeceğime kulak kesilmişti.
“Siz Zenginler de bu yoksulları sömürdükçe Ülkeyi lağım kuyusuna çeviriyorsunuz, küçük düşenin elinden tutulup kaldırılabilir ama lağım kuyusuna kokudan hiç kimse yanaşamaz.. orada fareler misali debelenip durursunuz.. “
Gözlerime bakıp hiç birşey demedi. Tam yürüyüp yanımızdan ayrılacakken Cuma namazından başında takkesi ile çıkmış ve başından beri sohbetimizi dinleyen yaşlı yakından tanıdığım bir amca “Mütedeyyin adama” doğru, öfkeyle bağırarak, “Eğer Komünistlik böyleyse ben de Komünistim Ulan ! ” dediğinde hepimiz gülmüştük.
Komünist cephemize yaşlı amcayı kazandırdığım için ben de sonsuz bir gurur duymuştum kendimle.