-İsmet dayı ne yapıyorsun? diye sordu
-Kürdçe mektup yazıyorum !
Adam alaycı bir dokundurma yaparak:
-Yaaa !! Kürdçe yazılabiliyor mu?
-Tabii ne sandın ? elbette yazılıyor !
-Bilmiyordum valla ! şimdi Türkçe söyleyeceğim bir cümleyi Kürtçe yazabilir misin?
-Ne demek .. yazarım tabi..
Xalê İsmet kendisine Türkçe söylenen bir cümleyi Kürdçe’ye çevirerek yazdı. Adam yine alaycı bir gülümsemeyle :
-Yahu dayı, sen beni salak mı sandın? Türkçe harfler kullanıyorsun, sonra da buna Kürtçe diyorsun..!! bırak yaaa !!
Xalê İsmet :
-Oğlum bu harfler senin babanın malı mıdır? Bunlar Latin harfleridir, dünyadaki bütün diller bu harflerle yazılır, Almanca, İngilizce, Fransızca.. bütün bu harflerle yazılmıyor mu ?cahil !! diye bağırdı.
Adam hala cahilce iddialarından vazgeçmiyordu.
–Peki benim adımı ve soyadımı Kürtçe yazabilir misin ? dedi.
–Tabi yazarım, söyle adını ve soyadını..
–Bozkurt Kurdoğlu !
Xalê İsmet önündeki kağıda Kürdce, “Kûçık Tehji lawê tehji” diye yazdı.
Adam yazılana baktı ve şaşırmış bir yüz ifadesi ile :
–Şimdi bu benim adım ve soyadım mı? dedi.
–Evet..
–Ama çok uzun..
–Eeee Kürdce’de böyle.. sen de başka bir şey olsaydın..
Adam gelene geçene elindeki kağıdı gösterip baştan beri takındığı alaycı tavrı ile :
–Bakın benim adım ve soyadım Kürtçe böyle yazılıyormuş.. saçmalık ya..!! Kürtçe diye bir şey yoktur. Sizin kendi uydurmanızdır ! dedi.
Xalê İsmet iyice öfklenmişti.
–Oğlum istersem senin adını soyadını Diyarbakır şivesi ile de yazarım.
Adam :
–Yaz ! dedi.
Xalê İsmet kağıdı kalemi yeniden eline alarak, “Pox Gû oxli gû” diye yazdı. Adam kağıda baktıktan sonra gülmeye başladı..
–Bak bu ötekinden daha iyi.. Glu glu dansı gibi.. en azından Afrikayı çağrıştırıyor..
Xalê İsmet kahkaha atmaya başladı :
–Ahhhxxx !! ahx!! Bir de biz Kürdlerde neyi çağrıştırdığını bir bilsen..
–Neyi çağrıştırır ?
Xalê İsmet gülerek :
–Walla bizde bu isim Tuvalet dansını çağrıştırıyor oğlum ! dedi.

Cihat TOPRAK: Kırklar Dağı’ndan Dicle’ye; Suzi ve Adil’in Yasak Aşkı
Kadir Cantürk: Amedspor ve Kürtçe slogana gelen ceza
Cihat TOPRAK: Diyarbakır’da gerçekten Deniz var mıydı?
Cihat TOPRAK: Padişah Kapısı,Taşlarda Saklı Fermanlar
Diyarbakır’ın Can Suyu: Hamravat’ın Tarihi, Efsaneleri ve Gerçekleri
Cihat TOPRAK: Diyarbakır Surlarının Altındaki Sır; Kanuni’nin 500 Yıllık Projesi
Cihat TOPRAK: Türkiye’nin İlk Milli Gururu Aselsan 1919’un Hikayesi