(Genel bir saptama’dır)
Hangi ana ve babanın ağzı açılsa çocuklarının çok başarılı olduğunu ve özel yeteneklere sahip olduklarını söyler ler.
Eğitim’den çok anlayan ve çocukların nasıl yetiştirilmesi gerektiği noktasında yeterli birikime sahip olduklarından bu değerlendirmeyi yapıyorlar,onlarda haklı çünkü eğitime bakış açıları onları böyle bir degerlendirme yapmaya itiyor.
Toplum olarak eğitime bakis acimizda hiç bir sorun yok,insanlarımızın hepsi ideal bireylerden oluşuyor,hepsi entellektuel birikime sahip olup,o yüzdendir ki ülkede adım başı üniversite var.
Çok başarılı olan bu çocuklar ve gençler eğitime ilgi ve merakı o kadar çok ki devlet üniversiteleri yeterli gelmediği için sermayesi olan kompradorlar eliyle paralı özel universiteler,oda yetmedi vakıf universiteleri,oda yetmedi,Kıbrıstaki paralı üniversiteler ,oda yetmedi Ukrayna,Kazakistan ve başka üniversitelere öğrenci yollanıyor(lar) okumaları için.
Çünkü onlara göre,çocuklarını nasıl yetistirmeleri konusundaki deneyimleri ve birimlerinde sorun yok, sorun eğitim sisteminde çünkü Türkiye’deki eğitim sistemi onların daha kolay mezun olup memur olmalarını engelliyor. devletin bürokratik kurumlarına yerleşip diploma sahibi ama liyakati tartisilir kimse yok çünkü işin içinde liyakati değil sadakati ve iktidar yalakaligi yapmadan çabayla bir yere gelinemeyen bir sistem var.
Sokakların yetistirdigi biriyim,ama çaba ve azimle mücadele edip belkide dünyada örneği az bulunacak bir başarı ile öğrenim hayatına girdim.kesinlikle narsistlik olarak anlamayın,zaten bu minvaldede, söylemiyorum ve amacım hiç bir şekilde popülist amaçlar peşinde koşmak değil.
45 yıllık tecrübelerime dayanarak söylüyorum ey ana ve babalar !!!
Kusura bakmayın ama siz çocukların sadece doğmasına sebep olmuşsunuz ve yine kusura bakmayın ama çocukların eğitimi konusunda zerre bilginiz yok.
Maharet çocuk yapmakta değil,çocuğu ideal birey olarak yetiştirmektedir.
Çok güzel bir söz duymuştum mahalle büyüklerimden,Ana ve babanın egitemedigi çocukları okulda öğretmenleri eğitir,öğretmenlerin egitemedigi çocukları da sokaklar eğitir tıpkı benim gibi.
34 yaşıma kadar ortaokul diplomam bile yoktu,ama 34 yaşımda bende bir farkindalik oluştu ve açık ortaokul ve Açık liseyi ikisinide birden mütemadiyen 7 yıl gibi kısa bir süreden sonra hiç bir dersaneye gitmeden yüzyüze hiç eğitim almadan sadece elime kitap alıp okuyarak kendi emegimle ve Allah’ın inayeti ile cabalayip hayatımda girdiğim ilk universite sınavında istediğim üniversiteyi ve bölümü kazandim.
Kazandıktan sonra başlıyor asıl mesele insan içine girdikten sonra anlıyor her şeyi,ben kazandıktan ve eğitim hayatına başladıktan sonra gordumki çok şeyin aslında uzaktan gördüğümüz gibi olmadığını.
Mesele akademisyen yada öğretmen veya filozof 👈 olduktan sonra başlıyor.
Ve acaba kaç tane ideal birey yetiştirebilirim ve içinde yaşadığım topluma ne kadar faydalı olabilirim muhasebesi ile başlıyor süreç.
Öğrencide,Eğitimcide bu muhasebe ile eğitime başlamadığı sürece bu devran böyle sürüp gider.
Artık tek bir amacım var,çocuklarda kendilerini bulmaları ve gerçek benliklerine kavuşmalarını sağlayacak o FARKINDALIĞI yakalamalarina sebep olmak.
Kadir CANTÜRK