Geçirdiği zatürre hastalığı nedeniyle bir süre hastanede tedavi gören sanatçı Edip Akbayram, taburcu edildikten sonra evinde düşmesi sonucu 9 Ocak’ta yeniden hastaneye kaldırıldı.
İç kanama geçirdiği belirlenen sanatçı, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakım servisine alınarak tedavisine başlandı.
52 gündür yoğun bakımda tedavisi süren Edip Akbayram, bugün saat 19.30’da çoklu organ yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetti.
Edip Akbayram Kimdir
Edip Akbayram, Türk müzik dünyasının önemli isimlerinden biridir. 29 Aralık 1950 tarihinde Gaziantep’te doğmuş olan sanatçı, özellikle Anadolu rock ve halk müziği tarzındaki eserleriyle tanınır. Türkiye’nin yakın siyasi ve sosyal tarihine damga vurmuş bu müzik türleri içerisinde özgün tarzıyla farklı bir yer edinmiştir. Şarkılarında toplumsal temalara, adaletsizliğe, mücadeleye ve insan haklarına sıkça yer verir.
Edip Akbayram’ın müzik kariyeri 1970’li yıllarda başlamıştır. 1974 yılında “Aldırma Gönül” adlı şarkısıyla büyük bir çıkış yapmış ve geniş bir dinleyici kitlesi kazanmıştır. Anadolu’nun geleneksel türkülerini modern rock tınılarıyla harmanlayan Akbayram, dönemin politik atmosferinde protest müzik anlayışıyla da dikkat çekmiştir.
Sanat hayatı boyunca pek çok albüm yayımlayan Edip Akbayram, aynı zamanda güçlü ve özgün vokal tarzıyla da beğeni toplamıştır. Şarkıları arasında “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz”, “Garip”, “Aldırma Gönül”, “Hasretinle Yandı Gönlüm”, “Deniz Üstü Köpürür” gibi eserler yer alır. Bu parçalar, hem melodi hem de sözleri açısından Türk müziği tarihinin unutulmaz eserleri arasına girmiştir.
Edip Akbayram, müzik kariyerinin yanı sıra ideolojik tavrı ve sosyal adalete olan inancıyla da bilinir. 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası dönemde yaşanan siyasi baskılar sanat hayatını da etkilemiş, ancak Akbayram müziğini ve mesajını halka ulaştırmaya devam etmiştir.
Bugün hâlâ aktif olarak müzik çalışmalarını sürdüren Edip Akbayram, Türkiye’nin en saygı duyulan sanatçılarından biri olarak görülmektedir. Sosyal meseleler konusundaki duyarlılığı, zengin birikimi ve sanata olan tutkusu, onu yalnızca bir müzisyen değil, aynı zamanda bir kültürel ikon haline getirmiştir.