Türkiye’de konut kredisi faiz oranlarının düşmesi, birçok faktöre bağlı karmaşık bir süreçtir. Bu faktörleri ve faizlerin nasıl düşebileceğini aşağıda detaylıca açıklayalım:
Konut Kredisi Faiz Oranlarını Etkileyen Temel Faktörler
Konut kredisi faiz oranları, bankaların kendi politikaları, piyasa koşulları ve makroekonomik göstergeler doğrultusunda belirlenir. Başlıca etkileyen faktörler şunlardır:
Merkez Bankası Politika Faizleri: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından belirlenen politika faizi, bankaların birbirlerinden veya Merkez Bankası’ndan borçlanma maliyetini doğrudan etkiler. Politika faizleri düştüğünde, bankaların fonlama maliyetleri azalır ve bu durum konut kredisi faiz oranlarına indirim olarak yansıyabilir. Nitekim, TCMB’nin faiz indirimleri sonrası bankaların konut kredisi faizlerinde bir geri çekilme yaşandığı görülmüştür.
Enflasyon Oranı:Enflasyon, paranın satın alma gücünü düşürür. Bankalar, verdikleri kredilerin enflasyon karşısında değer kaybetmemesi için faiz oranlarını enflasyonun üzerinde tutma eğilimindedir. Bu nedenle, enflasyonun düşmesi, konut kredisi faizlerinin de aşağı yönlü hareket etmesi için zemin hazırlar.
Bankaların Fonlama Maliyetleri:Bankaların mevduat toplama maliyetleri, kredi faizlerini doğrudan etkiler. Eğer bankaların mevduat toplama maliyetleri artarsa, kredi faizleri de yükselme eğilimi gösterir. Tam tersi durumda ise faizler düşebilir.
Ekonomik Büyüme ve İstikrar:Ekonomideki genel durum, GSYİH büyümesi, işsizlik oranları ve tüketicinin güveni, konut talebini ve dolayısıyla konut kredisi faizlerini etkiler. Ekonomik istikrar ve büyüme beklentileri, faiz oranlarının düşmesine katkıda bulunabilir.
Konut Piyasasındaki Arz ve Talep Dengesi:Konut piyasasındaki arz ve talep durumu da faiz oranları üzerinde etkilidir. Talep yüksek, arz düşükse fiyatlar ve faizler de yükselebilir.
Bireysel Kredi Notu:Her ne kadar genel faiz oranlarını belirlemese de, bireylerin kredi notu, bankaların o kişiye uygulayacağı faiz oranını doğrudan etkiler. Yüksek kredi notuna sahip kişiler daha avantajlı faiz oranları alabilir.
Hükümet Politikaları ve Teşvikler:Hükümetin konut sektörünü desteklemek amacıyla uyguladığı vergi indirimleri, sübvansiyonlar veya özel kredi programları (örneğin “İlk Evim Kredisi” gibi), konut kredisi faizlerini doğrudan etkileyebilir.
Konut Kredisi Faizleri Nasıl Düşebilir?Konut kredisi faizlerinin düşmesi için genellikle şu koşulların bir araya gelmesi gerekir:
Merkez Bankası’nın Politika Faizi İndirimleri:Merkez Bankası, enflasyonla mücadele politikaları kapsamında faiz oranlarını belirler. Enflasyonda kalıcı bir düşüş trendi görüldüğünde, TCMB politika faizlerini indirebilir. Bu indirimler, bankaların borçlanma maliyetlerini düşürerek konut kredisi faizlerine olumlu yansır.
Enflasyonun Düşmesi ve Beklentilerin İyileşmesi:Enflasyonun kontrol altına alınması ve düşüş trendine girmesi, bankaların reel getirilerini korumak için yüksek faiz oranları belirleme zorunluluğunu azaltır. Enflasyon beklentilerinin düşmesi de faiz indirimlerini destekler.
Ekonomik İstikrarın Güçlenmesi: Ülke ekonomisinde istikrarın sağlanması, yatırım ortamının iyileşmesi ve belirsizliklerin azalması, genel olarak kredi maliyetlerinin düşmesine katkıda bulunur.
Bankacılık Sektöründeki Rekabet:Bankalar arasındaki rekabetin artması, müşterileri çekmek amacıyla faiz oranlarında indirim yapmalarına neden olabilir.
Hükümet Destekli Kampanyalar:Hükümetin belirli dönemlerde başlattığı “İlk Evim”, “Yeni Evim” gibi düşük faizli veya sübvansiyonlu konut kredisi kampanyaları, genel piyasa faiz oranlarından bağımsız olarak daha uygun koşullarda konut kredisi çekme imkanı sunabilir. 2025 yılı içerisinde “İlk Evim Kredisi” gibi projelerin Meclis gündemine gelmesi ve 180 ay vade ile %1.20 gibi düşük faiz oranları sunması beklenmektedir.
Güncel Durum ve Beklentiler (Temmuz 2025)2 Temmuz 2025 itibarıyla konut kredisi faiz oranlarında sınırlı da olsa bir düşüş yaşanmış ve en düşük faiz oranları %2,89 seviyelerine kadar gerilemiştir. Ancak sektör temsilcileri, ideal oranların %1 ve altında olduğunu belirtmektedir.Konut kredisiGenel beklenti, enflasyonla mücadele politikalarının başarılı olması durumunda, 2025 yılı içerisinde politika faizlerinin ve buna bağlı olarak konut kredisi faizlerinin daha da gerileyebileceği yönündedir.
Ancak bu, tamamen ekonomik verilerin seyrine ve Merkez Bankası’nın alacağı kararlara bağlı olacaktır. Özellikle orta ve uzun vadeli programların enflasyonu beklentilerin altına çekebilmesi, finans sektöründeki olumsuz etkileri azaltarak konut kredisi faizlerinde kalıcı düşüşlerin önünü açacaktır.
Faizlerinin düşüş eğilimine girmesi, konut sektöründe canlılığı artırabilir ve daha fazla kişinin konut sahibi olmasına olanak tanıyabilir.
Ancak orta ve uzun vadeli programın başarısı ve başarısızlığı yarattigi baskı enflasyon oranin beklenen üzerinde %50 gibi bir oransa yuksek seyretmesi bir çok sektoru etkilerken Turkiyede finans sektörünü daha çok olumsuz yönde etkilediğini unutmamaklazim. Bu süreç finansal olarak bir çok sektörü etkilemektedir.
Değerli okuyucularımıza, kıymetli AJANS NEWS yazarımız Siber Ekonomist’e ve Cihat Toprak’a sürekli destekleri için içten teşekkürlerimizi sunarız.
Saygılarımla
Metin Tiken