14 Mayıs’ta yapılacak seçimler öncesi partilere adaylık başvuruları devam ediyor. Dicle Üniversitesinde önemli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Cenap Ekinci aday adaylığı için başvurdu. DEVA Partisi’nden aday adaylığını açıklayan Ekinci önemli açıklamalarda bulundu.
‘ÜLKE TOPTAN ÇÖKÜŞ İÇİNDE’
Asrın felaketi olarak adlandırılan Maraş merkezli depremde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet, yaralılara şifa dileyen Ekinci şunları söyledi, “Ülke olarak çok zorlu süreçlerden geçiyoruz. Bir taraftan peşin sıra gelen doğal afetler, öbür yandan yıllardır ülkeyi yöneten iktidarın ve bilumum ortaklarının yarattığı ağır sosyal ve ekonomik zorluklar altında halkımız inim inim inlemektedir. Enflasyonun tavan yaptığı, gerçek faizin yükseldiği, dövizin zirve yaptığı ve halkımızın ekonomik gelirinin gittikçe düştüğü bir dönemde, alınan yanlış kararlarla ülke toptan bir çöküş felaketinin eşiğine gelmiş bulunmaktadır.
Hakkın yerine kuvvetin, liyakattin yerine kayırmacılığın, samimiyetin yerine ikiyüzlülüğün, dürüstlüğün yerine hilenin değer gördüğü bir sistemin ayakta kalma şansı yoktur. Adalet duygusunun tamamıyla ortadan kalktığı demokrasinin ve insan hakları değerlerinin çiğnendiği bir yönetim anlayışı bu ülkeye bir fayda sağlamadığı görülmüştür.
‘TEPEDEN İNME DAYATMALARLA DÖNÜŞÜMÜ SAĞLAYAMAZSINIZ”
Bir ülkeyi ayakta tutan şey, halkın mutluluğu ve refahı yolunda atılan adımların, herkesim tarafından desteklenmesi, ortak paydada buluşulması ve aidiyet duygusun geliştirilmesidir. Tepeden inme dayatmalarla halkı dönüştürmeye çalışmak, inançları ayrıştırmak, bölgecilik mezhepçilik ve açık ırkçılık yapmak ülkenin birliğini ve beraberliğini dinamitleyen ana unsurlardır. İnsanların fikirlerinden dolayı yargısız olarak mahkum edilmesi zindanlarda çürümeye terk edilmesi, açlıkla imtihan edilmesi insanlık ile bağdaştırılacak olgular değildir.
‘30 YILDIR BU KENTTEKİ VATANDAŞLARA HİZMET EDİYORUM”
Yaklaşık 30 yıldır halkımıza sağlık, sosyal ve akademik. Ekonomik alanlarda kesintisiz hizmet vermeye çalışan bir kardeşinizim. 1971 muhtırasında doğdum, 1980 askeri darbesinde ilk orta ve lise öğretimimi, olağanüstü hal döneminde Dicle ünv. Tıp fakültesini bitirdim. 23 yaşında genç bir hekim olarak Çınar ilçemizden başlayarak köy köy mahalle mahalle dolaşarak halkımıza sağlı hizmetti götürmeye çalıştım. Kimi zaman at sırtında bazen de bir traktör römorkunda genç sağlık emekçileri kardeşlerimizle durmadan hizmete koştuk. Devlet hastanesinde yöneticilik yaptım Bağlar ilçemizde kurduğumuz hastanede ,insanımızla beraber ağladım, beraber güldüm, halkımızla yürürdüm hemen herkese dokundum. Hiçbir zaman kimseden bir karşılık beklemedim menfaat temin etmedim. Şimdi de Tıp fakültemizde bir taraftan geleceğin doktorlarını yetiştirirken öbür taraftan kurulmasına vesile olduğum Tüp Bebek merkezinde evlat hasreti ile tedavi gören kardeşlerimize destek olmaya gayret ediyorum.
“VEDAT AYDIN İLE YOLLARIMIZ KESİŞTİ”
Her türlü saygıyı ve alakayı hak eden halkımıza hizmetten geri durmamak için hekimlik mesleğimin sadece tıpta uzmanlık süresi yani 4 yıllını il dışında geçirdim. Bu 30 yıllık süre zarfında yollarımızın kesiştiği çok kişi oldu. Bunları anlatmak isterim elbet. Ama o kadar uzun ki bu liste.. Mesela 1993 yılında Diyarbakır’da arkadan kafasına kurşun sıkılarak katledilen sınıf arkadaşım Dr.Abdulselam Akgül ve Dr. Şeyhmus Akın kardeşlerim ile İşkence ile öldürülen Vedat Aydın ile kesişti. Bınevş apartmanında zindandaki Sayın Selahattin Demirtaş ile kesişti, şehit edilen Ali Gaffar Okan ilke kesişti, Ergenekon davasında yargılanan Şırnak Alay komutanı Albay Levent Ersöz ile kesişti. Bütün bu kesişmeler irademizi kıramadı aksine bizi güçlendirdi ,cesaretlendirdi,olgunlaştırdı kadim kentimizin kurumsal hafızasına dönüştü. Ben bu hafızayı da yanıma alarak size geldim ve şimdi de buradayım.
‘ANADİLDE EĞİTİM TALEPLERİNİN ARKASINDA OLACAIM”
30 yıllık yaşanmışlık ve kadim kentin bıraktığı hafızada hangi taleplerde bulunduğunuzu çok iyi biliyorum. Öncelikle bu Aziz Vatanın asli kurucu halkı olarak Kürt’lerin Anayasa’da tanımlanması, Anadilde eğitim taleplerimizi ve Kürt kültürü sanatı ve tarih araştırmaları önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini çok iyi not ettik ve çalışıyoruz. Eğer fırsatımız ve imkanımız olursa bu taleplerinizi en iyi şekilde dile getireceğimden ve gerçekleşmesi için elimden gelenin en iyisini yapacağıma dair hiçbir şüpheniz olmasın. Her platformda dile getirmekle beraber bununla ilgili akademik düzeyde proje ve çalışmalarımız bitmiştir.
‘HAYALİMİZDEKİ TÜRKİYE HEPİMİZİN TÜRKİYESİ’DİR’
Deva Partisinin kurulduğu ilk günden beri bir gönüllü olarak tüm sürecin içinde ve yakın takipçisi oldum. 10 Ekim 2020’de gerçekleşen Diyarbakır il kongresi ile birlikte sizinle yürümeye başladım. 21 Nisan 2022 tarihinde Sayın Ali Babacan Dağ kapı meydanında ‘’Hayalimizdeki Türkiye hepimizin Türkiye’sidir’’dediğinde yanı başınızdaydım. Muhteşem İlk Gaziantep mitinginden başlayarak daha sonra Gebze, Yozgat, Siirt, Erzurum adım adım partimizle beraber yürüdüm meydanlara koştum. Denizli, Elazığ, Ankara buluşmalarında parti liderimiz ile beraberdim. Diyarbakır il teşkilatı emekçileri olarak ilk günden beri sizinle beraberdim. Maddi ve manevi olarak elimizden geldiğince bu demokrasi kervanını birlikte yürütmeye çalıştık çabaladık. Kırsal ve merkez ilçe başkanı kardeşlerimi ve yönetimlerini ziyaretten geri durmadım. Sürekli aradım mücadele azmi ve dirençlerini dinç ve diri tutmaya çalıştım. Her yolun olduğu gibi bu demokrasi yolunun da zorlukları ve meşakkatleri vardı elbet. Siyasetin sermayesi asla yalan ve hile değildir ve olmamalıdır. Amacımız sorgulandı dışarıda tutulmaya çalışıldık ama yılmadım teşkilatımızı asla yalnız bırakmadım. Devlet memuru olmam nedeniyle mobinge uğradım özlük haklarım ve bilimsel kadro yükselmelerim engellendi bu sür zarfında. Kimseye papuç bırakmadım geri adım atmadım ve atmayacağım da. Korkmuyorum da korku bağımsız düşünen bilim adamlarının lügatinde yoktur.
‘ÜLKEYİ AYAĞA KALDIRMA ZAMANI’
Bu gün buraya gelirken yaptığım çabaların bir karşılığı olarak kıymetli teşkilatımızdan destek almak takdir toplamak değil gayemiz. Uçurumun kenarına gelmiş ve düşmek üzere olan bir ülkeyi yeniden diriltmeye ve ayağa kaldırmaya çalışan DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın çağrısıdır. Liyakat sahibi, işinde başarılı ve toplum tarafından sevilen ve karşılığı olan herkesin adresi DEVA Partisi olmalıdır sözüdür.
‘HERKESİ DEVA SAFLARINA DAVET EDİYORUM’
Ülkemizin geçtiği bu zorlu dönemde üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmek ve yeniden inşa edilecek demokrasi ve yapılanma sürecinde demokrasinin garantisi olan DEVA Partisinde bir çakılda biz koyalım demek için 14 Mayıs 2023’te yapılacak 28. Dönem milletvekilliği seçimlerinde aday adayı olmaya karar verdim. Bu maksatla tüm demokrasi bileşenlerini ayırt etmeksizin DEVA saflarına davet ediyorum. Gençleri, kadınları, emekçileri, işçileri, çiftçileri demokrasi mücadelesine birlikte yürümeye çağırıyorum.
“AYDINLIK BİR GELECEĞE VESİLE OLSUN”
Diyarbakır il teşkilatının görevlisinden tüm kademelerinde çalışan kardeşlerime, gençlik çalışmaları başkanlığı, kadın çalışmaları, halkla ilişkiler, sivil toplum başkanlığı, değerli ilçe başkanlarımıza ve ekiplerine bu zorlu süreçte yapmış oldukları fedakarlıktan dolayı teşekkürlerimi bir borç biliyorum. Beni destekleyen ve arkamda her zaman değerli eşime ve aileme şükranlarımı sunuyorum. Son olarak; Ülkeyi bir arada tutan ve geçen gün andığımız 18 Mart Çanakkale ruhunu ve şehitlerimizi minnetle anarken, birkaç gün sonra tutmaya başlayacağımız ramazan oruçlarımızın zulmün bitmesine ve yeni müreffeh, aydınlık bir geleceğe vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.