Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen Basın Buluşmasında ulusal yayın yapan medya organlarının temsilcileri ve gazetecilerle bir araya geldi. Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen buluşmada Eş Başkanlar, kayyım tahribatları ile 8 aylık hizmetleri verilerle anlattı.
Basın Buluşmasında Eş Başkanlara, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Canan Kebenç Özkan ve Genel Sekreter Emrullah Gördük de eşlik etti.
Buluşmaya katılan gazeteciler
Buluşmaya, İrfan Değirmenci, Kenan Şener (ANKA), Barış Avşar (Gazete Duvar), Candan Yıldız (T24), Ali Duran Topuz (Artı Gerçek), Hakkı Özdal (Evrensel), Mehveş Evin (Kısa Dalga), Vecih Cüzdan (Bianet), Cüneyt Akman (Flash TV), Akif Beki (Karar gazetesi), Gamze Elvan (Medyascope), Sevda Çetinkaya (İlke TV), Özlem Çelik Akarsu, Metin Güneş, Ender Öndeş (Yeni Yaşam), Aysel Işık (Jin TV), Erdal Güven (Diken), İbrahim Varlı (Birgün gazetesi), Ertuğrul Albayrak, Azad Altay (Mezopotamya Ajansı), Ferit Demir (Halk TV) ve Mustafa Ayhan (Xwebun) katıldı.
Buluşmanın amacı
Basın Buluşmasında konuşan Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı Sedat Yılmaz, buluşmayı belediyecilik hakkında bilgi vermek, var olan medya ambargosunu yıkmak ve ortaya konan ya da konulmayan hizmetleri konuşmak amacıyla düzenlediklerini kaydetti.
Eş Başkan Bucak: Diyarbakır’a vakit ayırdığınız için teşekkürler
Gelen katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Eş Başkan Bucak, 8 yılda kayyım tahribatının verilerle yer aldığı bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’nin yoğun gündemleri arasında basın çalışanlarının yükünün daha da ağırlaştığına dikkat çeken Bucak, “Diyarbakır’a vakit ayırdığınız, davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Bizler 8 aydır seçildik, bu seçilmişliğin kimde olduğunu klasik anlamda anlamış değiliz. Sekiz yıllık kayyım tahribatının yanı sıra yeni kayyımlar, baskılar ve istikrarsız bir ortamla karşı karşıyayız. Hem kayyım tahribatlarına dair hem de DEM Parti nasıl bir yerel yönetim iddiasında bunun aktarımını yapacağız” diye konuştu.
Eş Başkan Hatun: Kurumun içinde ve dışında yaratılan ayrı bir tahribat var
Ardından katılımcıları selamlayan Eş Başkan Doğan Hatun ise “Hepiniz hoş geldiniz, gerçekten bu daveti kırmadığınız için ayrıca teşekkür ediyorum. Sekiz yılda kurumun içinde ve toplumun içinde yaratılan ayrı bir tahribat var” dedi. Kurumun içini organizasyon şeması ile güncellediklerini belirten Hatun, bu alanda birçok çalışma gerçekleştirdiklerini de sözlerine ekledi.
‘8 yıllık külfet birikti’
DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Canan Kebenç Özkan de, 8 yıl boyunca ciddi bir külfetin birikmesinin yanı sıra kentte yaşayan herkesin beklentilerinin büyüdüğüne dikkat çekti. Özkan, “8 yıllık tahribat ve birikmiş beklentilerin üzerine arkadaşlarımız gecesini gündüzüne katıyor. Bu anlamda çalışmaların biraz daha görünür olması adına burada bulunmanız bizim için önemli” ifadelerini kullandı.
‘Konuşulan başka şeyler var’
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Rüştü Tiryaki ise 1999 yılından 2016 yılına kadar bölgede gerçek anlamda belediyecilik yaptıklarını ifade etti. Söz konusu dönemlerde kente ilk kez bambaşka bir elin değdiğini anımsatan Tiryaki, şöyle konuştu: “50 sene sonrasına yetebilecek alt yapıyı 16 -17 yıl içinde yaptık. Maalesef 2016’dan bu yana kentte belediye ve belediye hizmetleri tartışması yürütülmüyor, konuşulan başka şeyler var. Çok büyük yolsuzluklar oldu, bir kısmını ödeyemediler, hatta bazıları haklarında soruşturma açmak zorunda kaldılar. Halfeti kayyımı İller Bankası’ndan aylık 8 milyon gelir elde ettiği ve belediyenin bütün taşınmazları sattığı gündeme geldi. Yüksekova Belediyesi 20 yıl boyunca bütün gelirleri ödese kapatamayacağı kadar borçlandı. Diyarbakır, Mardin öyle.”
Konuşmaların ardından Eş Başkan Serra Bucak, 8 yıllık tahribatı verilerle anlattı.
‘Arkeolojik kazı gibi yolsuzluk kazısı yapıyoruz’
“Sekiz yılın tahribatını anlatmak zor olacak sadece gri puslu alanları bulmak, takla attırdıkları bütçelerin peşine düşmek, arkeolojik kazı gibi yolsuzluk kazısı yapmaktayız” diyen Eş Başkan Bucak, kayyımın defacto bir encümenle çoğu zaman başkan olmadan bir takım çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
‘Gelirlerin yüzde 10’ununu borç ödemelerine ayırıyoruz’
Kurumun 8 Nisan 2024 tarihine olan kadarki net gelirlerinin 17 milyar 83 milyon 216 bin TL olduğunu aktaran Bucak, bunun yüzde 80’inin merkezden, yüzde 8,4’ü teşebbüs ve mülkiyet gelirlerinden, yüzde 6’ya yakının ise vergi gelirlerinden oluştuğunu söyledi. Bu harcamaların yüzde 41’inin yol ve bina yapımına harcandığına vurgu yapan Bucak, “Kayyım döneminde beton belediyeciliği ile karşı karşıya kaldık. Belediye personeline yapılan ödemeler yaklaşık 2 milyar 500 milyon TL’yi bulmakta. Sekiz yılda personel sayısı dört katına ulaştı. Bu personel ne yapıyor, nerede? Yine kadın, gençlik, kültür ve yoksullukla mücadeleye ayrılan paylar nedir diye baktığımızda 1 milyar 348 milyon harcanmış. Bu politikalar seçim dönemlerine yakın bir harcama olarak karşımıza çıkıyor. Kayyımlar bu 8 yıl boyunca DİSKİ dahil olmak üzere 185 milyon 379 bin borç ödemesi yaparken yönetimimize bırakılan borç 3 milyar 745 milyon 491 bin TL’dir. Geçen ay itibarıyla gelirlerin yüzde 32’sini personel gelirlerine harcadık, yüzde 10’nu da borç ödemelerine ayırdık.”
‘Yeşil alanlarımızı 8 yıl içinde gözle görülür bir şekilde kaybettik’
523 milyon TL’nin her ay borç olarak kesildiğini aktaran Bucak, “Taşınmazlar yandaşlara verilmiş. 5’i Kayapınar ilçemiz de olmak üzere yandaşlara tahsis edilen alanlarımız var. Bu kadar çok tarım arazisi, daha önce imarlı alan olmayan ve imarlı alana çevrilen alanlar var. Bu nedenle yeşil alanlarımızın azaldığını görüyoruz. Yeşil alanlarımızı da 8 yıl içinde gözle görülür bir şekilde kaybettik. Gerekli organların karar almadığı, meclisten bir karar çıkmadığı ve bu halkın kaynakları, binalar ve taşınmazların tahsis edildiğini görüyoruz. Tüm bunlarla ilgili başvurularımıza yürütmeyi durdurma kararı verildi, ayrıca Büyükşehir’in aleyhine iki karar verildi o şu an İstinaf’ta. Mülkiye müfettişlerinin incelemesi talebinde bulunduk, gelmediler. Sekiz aydır belediye binamızdalar. Kayyımları inceleyin dediğimizde ‘biz bunun için gönderilmedik’ diyorlar. Belediye bu dönemde adeta bir yap-devret, bir taşeron belediyecilik haline getirilmiş” diye konuştu.
Personel atamaları için bir reform talebi
Personel atamaları için reform talebinde bulunan Bucak, “Kayyım tahribatını sadece ekonomik, sosyal kimliksel olarak değerlendirmiyoruz. Personel yapısında çalışma barışını bozan müthiş bir psikolojik şiddet ortamı ile karşı karşıyayız. Bir yönetim tarzı oluşmuş. 2016 yılında ithal bürokratları buraya yerleştirdiler. Orada da çalışma barışı bozuldu, aynı bürokratlara çifter çifter maaş ödediler. Bunların hepsi belgelerle var. Bu atamaların kendisi bizler seçildikten sonra çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Sekizinci ayımıza girdik, kayyım bürokratlarının tümü işine geri dönüyor, bizim başvurularımız yılları buluyor. Her partinin bir yerel yönetimler perspektifi var ve ona uygun personel algısı var, tam da bu alan ters yüz edilmeye çalışılıyor” şeklinde konuştu.
Kayyım döneminde Halk Otobüsü sayısının 100’den 200’e çıkarıldığını, kayyımın araçları ikiye bölerek rant elde ettiğine dikkat çeken Bucak, “Bunlar ihalesiz ve süresiz yapılmış, kuruma da 500 milyon zararla geri dönmüş. Halk otobüslerinin havuzunda toplanan paralar denetimsiz ve bu alanda çok vurgun yapılmış. 5 milyon 500 TL’nin kayıp olduğunu tespit ettik. Konuya ilişkin dava açıldı, Ağır ceza davası sürüyor. Bunu 2016 yılında kayyım Cumali Atilla’nın seçim kampanyası için harcamışlar” dedi.
Eş Başkan Hatun: Biz ne yaptık?
Eş Başkan Doğan Hatun ise seçildikleri günden bu yana ortaya koydukları çalışmaları ve hizmetleri anlattı. Belediye binasının Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen dönemi dışında 8 yıl boyunca kentlilere kapısının kapalı olduğunu hatırlatan Hatun, “Halk, hayırlı olsun demeye geldiğinde bir kargaşa oldu, bir yurttaşı güvenlik engellemiş. Biz niye engelliyorsunuz diye sorduğumuzda ‘biz böyle alıştık’ dedi. Yüzde yüz kırıldı diyemem ama bir değişim dönüşüm oldu” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’ın, 1999 sonrası alt yapısı en iyi kentler arasında Türkiye’de ilk beşe girecek bir kent olduğunu ancak şu an bu durumun tam tersi olduğunu vurgulayan Eş Başkan Hatun, devamla şöyle konuştu: “Bu kentin bir hafızası var. Nerede, nasıl yaşanabilecek sorunlara ilişkin bir hafıza var. Bu hafıza şimdi bizde. Bununla ilgili projelerimiz var. 5 yıllık stratejimizi bitirdik, fikri olan herkesi dinledik, mahallede odak toplantıları aldık. Hem yaşanan tahribatları hem de verdiğimiz sözleri bu sürecin içerisine yerleştirdik. Sekiz aylık yama sürecinden sonra projelerimize başlayalım dedik ama bitiremiyoruz. Mezralarla birlikte 2 bine tekabül eden köyümüzün içme suyu, alt yapı problemi var. Biz geldiğimizde halk içme suyu problemi yaşıyordu.
Topluma reva görülen bir tahribat hikâyesi var
Geldiğimizden beri 600 kilometreye yakın asfalt yol yapımı bitirdik. DİSKİ, 2 bin 226 tane arızadan kaynaklı sondaj kuyusunu yeniden bakım onarımını yaptı. Kırsal mahallede yaşanan su problemini ortadan kaldırdık. Topluma reva görülen bir tahribat hikâyesi var. Toplumda yaratılan tahribata yönelik yüz katı bir bütçe harcasak da 2016 statüsüne getiremeyiz.
Şu an kentte 391 yataklı kız öğrenci misafirhanesini faaliyete soktuk, kentimizde 3 tane Halk Lokantasını hizmete sunduk. Kentin yoksulluğunu hesap ederek beş tane dahi açarsak ihtiyacı tam karşılayamayız. Esnafı da zora sokmayarak adil davranmaya çalıştık. 8 ayda ALO 153 hattına 183 bin şikâyet geldi, 10 bini yerinde çözdük. 830 kişiye seyahat bileti desteğinde bulunduk. 1 milyondan fazla ekim yapabilecek alanlara mevsimlik çiçek diktik. JINKART uygulaması başlattık, yedi bin kadın bundan faydalandı. 12 bin 168 aileye sosyal yardımlaşma babında her ay nakdi destek verdik.
Engelli ve Yaşlı Daire Başkanlığı’nı kurduk
11 bin 329 metre atık su boru hattı döşedik buna rağmen hala şehrimizi şu basıyor. 13 bin 800 metre içme suyu hattı döşedik. Hayvan hakları ile ilgili Mecliste geçen tasarıyı reddettik 3 bin 365 hayvanı tedavi ettik. Daha önce Zarokistan adında kreş ve gündüz bakım evlerimiz vardı, biz 2 tanesini yeniden açtık. 360 çocuk bundan faydalanıyor, farklı dillerde de hizmet veriyoruz. 7 ayda 6 bin 500 işletmede denetim yaptık. İkameti Diyarbakır’da olup 3 bin 662 öğrenciye eğitim destek bursu sağladık. Her bir öğrenciye 15 bin liralık destekte bulunuyoruz. Yeni duraklarımızda Akıllı Durak sistemi başlattık yılbaşından itibaren kentimizin her yerinde faaliyete girecek. Bizden önceki ihalesi yapılmış Yeşil Kuşak projesi vardı, bu projeyi bitirdik. Engelli yurttaşlarımızın da bu kentin asli unsurları olduğu bilinciyle Engelli ve Yaşlı Daire Başkanlığı’nı kurduk. Kent genelindeki engelliler için akülü araçları şarz edebilecek, şarz istasyonları kurduk, görme engelliler için beyaz baston projesi, işitme engelliler için de kırtasiye dayanışmasında bulunduk. 1 milyar TL asfaltlı yola yatırım yaptık.
6 bin 847 yangına müdahale ettik
6 bin 847 yangına müdahale ettik. Envanterden kıyafete kadar en iyisi hangisi ise alınması talimatı verdik. Bizim bir sözümüz vardı; Diyarbakır kültür ve sanat başkenti olacaktı. Kentimiz tekrar kendi dili, kültürü ile sanata erişmenin mutluluğunu yaşıyor. Biz daha iyisini yapabilecek beceriye sahibiz. Hem teknik hem politik hem de sosyal açısından. Biz de mesai sekiz beş değil yedi yirmi dört çalışıyoruz.”
Sunumun ardından gazeteciler Eş Başkanlara sorular yöneltti.
Personele dair soruya 30 bin iş başvurusunun olduğunu, bu durumun kentin istihdam problemini de gözler önüne serdiğine dikkat çeken Bucak, belediye bünyesinde faaliyet gösteren 24 Daire Başkanlığı’nın tümünün başkanlarının değiştiğini söyledi. Kadın özgürlükçü katılımcı belediyeciliğin böyle bir anlayışla değiştirilemeyeceğini kaydeden Bucak, “Her an kayyım atanacak diye bir ekip yaşıyor hem belediyede hem de kentte. Sürekli kayyım atanacak söylemleri ile 8 ayı geçirdik. Bizim için zor değil ama personel açısından durum sıkıntılı olabiliyor” diye konuştu.
İhaleler ve konser harcamaları
Genel Sekreter Emrullah Gördük de ihaleler ve konser harcamaları ile ilgili soruyu cevapladı. 31 Mart öncesi 24 ihale yapıldığını ancak yasal mevzuata aykırı yapıldığını kaydeden Gördük, acil ve elzem olmayanları iptal ettiklerini aktardı. Amedspor final maçında halka açık yerde maç izletme etkinliğine harcanan 300 bin TL dışında özel olarak sanatçı getirip ödeme yapmadıklarını söyleyen Gördük, kayyım zamanında etkinlik ve organizasyon adı altında yapılan 25 işin tek bir kişiye verildiğini söyleyen Gördük, bu alana kabaca 60-70 milyonu bulan harcamalar yapıldığını söyledi.
Kayyım süreçlerinde hedef alınan kadın kurumları, sığınaklar ve artan uyuşturucu kullanımına dair soruyu da cevaplayan Bucak, şöyle konuştu: “Kadın çalışmaları varlık gerekçemiz. Çünkü kadınlar özgür olmadan, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadan kadın cinayetleri önlenmeden, kadına yönelik şiddeti durdurmadan toplumda demokratik bir süreçten söz edilemez. Kadın sığınağı kapatılmadı ama ilk adım istasyonumuz kapatıldı. ALO şiddet hattımız kapatıldı. 25 Kasım’da bir kampanya startı verdik ‘Sözümüz bitmedi şiddeti hep birlikte durduracağız’. Bunu bir yıl boyunca farklı çalışmalarla yürüteceğiz. 17 ilçenin tamamında Kadın Danışma Merkezleri, sığınakları artıracağız. Kampanya ile birlikte kadına dair farkındalık çalışmalarını en üst düzeye çıkaracağız. Uyuşturucu kullanımı ile mücadele kapsamında Sümerpark’ta uyuşturucu ile mücadele birimi kuruldu, saha çalışması başlattık, eğitim modülleri ortaya koyduk; ancak tek muhatap yerel yönetimler değil.”