Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 27. Döneminde Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AK Parti) İstanbul Milletvekili olarak seçilen Rümeysa Kadak, 1996 doğumlu ve henüz 29 yaşında bir isim.

2018 yılında, 22 yaşındayken “Türkiye’nin en genç milletvekili” unvanıyla meclise giren Kadak, beş yıllık görev süresi boyunca dikkat çekici bir performans sergileyemedi.

Resmi verilere göre, Kadak’ın mecliste sunduğu kanun tasarısı sayısı sıfır, soru önergesi sayısı sıfır, meclis soruşturması önergesi sayısı sıfır ve meclis araştırması önergesi sayısı yine sıfır. Bu tablo, kamuoyunda “Mecliste yan gelip yatmış” eleştirilerine yol açarken, genç vekilin beş yıl boyunca milletvekili maaşı alması ve şimdi de ölene kadar aylık 124 bin TL emekli maaşı alacağı iddiası tartışmaları alevlendiriyor.

Genç Vekilin Parlak CV’si ve Sessiz Meclis Kariyeri

Rümeysa Kadak, Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun olmuş, SOAS Londra Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmış ve son olarak Oxford Üniversitesi’nden mezuniyetini duyurarak dikkatleri üzerine çekmiş bir isim. Sivil toplum alanında da aktif bir geçmişe sahip: Meridyen Derneği’nde münazara kulübü yönetmiş, engelliler için eğitim materyalleri tasarlamış ve “Organize Deliler” gibi gruplarla sosyal projelerde yer almış. Medya sektöründe TRT World ve Daily Sabah’ta staj yapmış, AK Parti’nin Merkez Karar ve Yürütme Kurulu’nda (MKYK) görev almış. Tüm bu etkileyici özgeçmişine rağmen, Kadak’ın meclis kürsüsündeki performansı tam anlamıyla bir “sıfır” çekmiş durumda.

Kadak, 2018 seçimlerinde genç yaşına vurgu yapılarak AK Parti tarafından ön plana çıkarılmıştı. Ancak beş yıllık milletvekilliği süresince, yasama faaliyetlerine neredeyse hiç katkı sunmaması, “Gençlik enerjisi meclise taşınacak” beklentilerini boşa çıkardı. Kendisi, bu durumu 2020’de sosyal medyada “İktidar milletvekili olarak kendimize soru sormak mantıklı mı?” diyerek savunmaya çalışsa da, bu açıklama kamuoyunda tatmin edici bulunmadı. Zira soru önergeleri sadece denetim değil, halkın sorunlarını gündeme taşımak için de bir araçtır ve iktidar vekillerinin bu konuda pasif kalması, temsil yetkisinin sorgulanmasına neden oluyor.

Maaş ve Emeklilik Tartışması: Halkın Cebinden Çıkan Milyonlar

Kadak’ın beş yıllık milletvekilliği süresince aldığı maaşın, günümüz parasıyla yaklaşık 1,5 milyon TL’yi bulduğu tahmin ediliyor. Ancak asıl tepki çeken konu, milletvekilliği sonrası bağlanacağı iddia edilen emekli maaşı. Bugün itibarıyla milletvekili emekli maaşlarının 124 bin TL civarında olduğu belirtiliyor ve Kadak’ın, 65 yaşına kadar prim ve yaş şartlarını tamamlaması halinde bu maaşı ölene kadar alacağı öne sürülüyor. Bu durum, “Hiçbir şey yapmadan ömür boyu lüks bir yaşam” algısını yaratırken, milyonlarca emekçinin asgari ücretle geçim mücadelesi verdiği Türkiye’de ciddi bir adaletsizlik tartışmasını beraberinde getiriyor.

Sosyal medyada, özellikle X platformunda, Kadak’a yönelik eleştiriler çığ gibi büyüyor. Kullanıcılar, “Haram olsun, hakkımı helal etmiyorum” gibi ifadelerle tepkilerini dile getirirken, “Milletvekilliğinden emeklilik kaldırılsın” talepleri de yükseliyor. Kadak’ın mecliste hiçbir somut çıktı üretmeden bu haklara sahip olması, halkın vergilerinin nereye gittiği sorusunu bir kez daha gündeme taşıyor.

Temsil Yetkisi mi, Ayrıcalık mı?

Rümeysa Kadak vakası, Türkiye’de siyasetin ve milletvekilliğinin “hizmet” mi yoksa “ayrıcalık” mı olduğu sorusunu tekrar sorgulatıyor. Genç bir vekilin meclise renk katması, yeni fikirler sunması beklenebilirdi; ancak Kadak, bu şansı kullanmak yerine sessiz kalmayı tercih etmiş görünüyor. İktidar partisinden olması, soru önergesi vermemesini açıklamak için yeterli bir bahane değil; zira halkı temsil eden bir vekilin, en azından bölgesel sorunları gündeme getirmesi beklenir. İstanbul gibi devasa bir metropolü temsil eden Kadak’ın, trafik sorunundan çevre kirliliğine kadar hiçbir konuda sunmaması, temsil yetkisinin hakkını verip vermediği konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor.

Öte yandan, milletvekili emeklilik sisteminin kendisi de eleştirilerin odağında. İki yıl vekillik yapan birinin ömür boyu yüksek maaş alabilmesi, milyonlarca çalışanın on yıllarca prim ödeyip düşük emekli maaşlarına mahkum edildiği bir sistemde adil bulunmuyor. Kadak’ın durumu, bu çarpıklığın yalnızca bir örneği; ancak genç yaşı ve sıfır performansı, meseleyi daha da görünür kılıyor.

Halkın Vicdanında Yargılanıyor

Rümeysa Kadak, belki de mecliste geçirdiği sessiz yıllarla değil, bu sessizliğin halka maliyetiyle hatırlanacak. Eğitimli, genç ve dinamik bir profil olarak sunulan Kadak’ın, milletvekilliğini bir “hizmet makamı” yerine “maaş kapısı” gibi kullanmış görünmesi, siyasetin halk nezdindeki güvenilirliğini bir kez daha zedeliyor.

Haber: Cihat TOPRAK