Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda önemli bir yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te İmralı’dan yaptığı silah bırakma çağrısının, örgütün tüm uzantı ve bağlantılı gruplarını kapsadığını vurguladı. Ayrıca, PKK’nın ateşkes açıklamasını “doğru, dengeli ve isabetli bir açıklama” olarak görmediğini ifade ederek, örgütün derhal ve ön şartsız silah bırakması gerektiğini belirtti.
“Kanlı Musibetin Sonu Göründü”
Bahçeli, açıklamasında Türkiye’nin uzun yıllardır mücadele ettiği terör sorununun sona yaklaştığını dile getirdi. “On yıllardır milletimizin başına musallat olan kanlı musibetin nihayet sonu görünmüştür,” diyen Bahçeli, sosyal, siyasal, ekonomik ve insani maliyetleri yüksek olan “silahlı şiddet ve ihanet döneminin” kapanmak üzere olduğunu ifade etti. Terörle demokrasi arasında bir ara yol olmadığını vurgulayan MHP lideri, Türk milletinin bu sorunu çözmek için kararlı bir irade sergilediğini belirtti.
“27 Şubat Çağrısı Tüm Grupları Bağlar”
Bahçeli, Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı çağrının PKK ile sınırlı olmadığını, YPG gibi diğer terörist oluşumları da kapsadığını savundu. “27 Şubat İmralı çağrısı PKK terör örgütüyle birlikte diğer bütün uzantı ve grupları açıkça bağlamaktadır,” diyen Bahçeli, YPG’nin çağrıdan muaf olduğunu iddia etmesini “örgütsel ve kurucu önderliğin doğasıyla çelişkili” bulduğunu ifade etti. Terör örgütünün kurucusunun fesih istediğini hatırlatan Bahçeli, bu çağrıya uymamanın ya da zamana yaymanın “aymazlık” olduğunu belirtti.
“Ateşkes Değil, Silah Teslimi”
PKK’nın 1 Mart’ta başlayan ateşkes kararını eleştiren Bahçeli, “Ateşkes açıklaması doğru, dengeli ve isabetli bir açıklama değildir,” dedi. Ateşkesin, eşit ve egemen güçler arasında geçerli bir kavram olduğunu savunan Bahçeli, “Böyle bir ortam asla yoktur. Yapılacak her teklif, söylenecek her söz tek taraflı bir oyalanmadır ve beyhudedir,” diyerek örgütün silahlarını Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etmesi gerektiğini vurguladı. “Kanunsuz silah taşıyan kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir,” sözleriyle de kararlı bir duruş sergiledi.
“Türk Vatandaşlığı Tartışmaları Tehlikeli”
Bahçeli, son dönemde Anayasa’daki Türk vatandaşlığı tanımına yönelik tartışmalara da sert tepki gösterdi. “Melezleşmiş bir millet yapısını dikte etmenin peşine düşenler, Türk vatandaşlığı tanımını pervasızca tartışmaya açanlar, terörsüz Türkiye seferberliğini kesintiye uğratmanın düşünü kuran tatlı su kurnazlarıdır,” diyen Bahçeli, bu tür girişimlerin yıkıcı ve zehirleyici olduğunu belirtti. Türk milletinin birliğini koruma konusunda net bir tavır ortaya koydu.
“DEM Parti Türkiye Partisi Olabilir”
Açıklamasında DEM Parti’ye de değinen Bahçeli, partinin sağduyulu ve tutarlı adımlar atması halinde “Türkiye partisi” olma yolunun açılabileceğini söyledi. Ancak, sürecin sabote edilmemesi için dikkat ve sorumluluk çağrısında bulundu.
Bölgesel ve Küresel Tehditlere Dikkat
Bahçeli, Türkiye’nin çevresindeki gelişmelere de işaret etti. Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde yaşanan çatışmaların yaygınlık gösterdiğini belirten MHP lideri, dış bağlantılı etnik ve mezhebi provokasyonların Türkiye ve komşu ülkeler aleyhine sipariş edildiğini öne sürdü. “Jeopolitik kırılmaların tehlikeli şekilde vasat bulduğu bugünkü dünya tablosunda milli birlik ve dayanışma ruhuna ileri düzeyde ihtiyaç vardır,” dedi.
“Türk ve Türkiye Yüzyılı”
Bahçeli, “Türk ve Türkiye Yüzyılı” vizyonunu da vurguladı. “Huzur ve barışın yüzyılı, dünya sallanırken milli güvencenin yüzyılı, bin yıllık kardeşlik hukukunun yüz akı” olarak tanımladığı bu hedefin, terörsüz bir Türkiye ile mümkün olacağını ifade etti. “Terörsüz Türkiye amacı derhal gerçekleşmeli, terör hayatımızdan sökülüp atılmalıdır,” diyerek açıklamasını sonlandırdı.