PKK’nın, İmralı’da tutuklu bulunan lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve örgütün 12. Kongresi’nde alınan kararlar çerçevesinde yeni bir “tarihi adım” atacağı bildirildi.

PKK’ya yakınlığıyla bilinen Rojnews sitesinin “güvenilir kaynaklara” dayandırdığı habere göre, örgüt bu adımı bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklayacak. Açıklamanın yarın (26 Ekim 2025) yapılması bekleniyor.

Sürece İlişkin Bilgiler:

Bu tarihi adımın temelini, Abdullah Öcalan’ın Şubat 2025’te yaptığı ve “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” olarak bilinen metin ile PKK’nın 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 12. Kongre kararları oluşturuyor.

1. Abdullah Öcalan’ın Çağrısı (27 Şubat 2025):
   • Öcalan, yayımlanan çağrısında, PKK’nın “ömrünü tamamladığını” belirterek, “tüm grupların silah bırakması ve PKK’nın kendini feshetmesi” yönünde karar alınması için kongre toplanmasını talep etmişti.
   • Bu çağrı, silahlı mücadele aşamasından, demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçişin bir kazanım olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyordu.
2. PKK 12. Kongresi Kararları (5-7 Mayıs 2025):
   • Öcalan’ın çağrısı üzerine toplanan 12. Kongre’nin sonuç bildirgesi 12 Mayıs 2025’te açıklanmıştı.
   • Açıklamada, “PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması” kararları alındığı belirtilmişti.
   • Örgüt, silah bırakma ve kendini fesih kararıyla birlikte “tarihi bir eşiğin geçildiğini” ifade etmişti. Temmuz 2025’te ise bir silah bırakma töreninin yapılacağına dair haberler yayımlanmış, ancak detayları KCK tarafından canlı yayınlanmayacağı açıklanmıştı.

Gelecek Adım Ne Olabilir?

PKK’nın yarın duyuracağı “tarihi adımın,” 12. Kongre’de alınan fesih ve silahlı mücadeleyi sonlandırma kararlarının somut bir uygulaması olması bekleniyor.

• Daha önceki haberlerde Temmuz 2025’te bir silah bırakma töreni yapılacağına dair bilgiler bulunmaktaydı. Duyurulan yeni “tarihi adım”, bu sürecin bir parçası olarak silah bırakma eyleminin takvimi, şekli veya kapsamına dair somut bir duyuru olabilir.
• Bu sürecin, Türkiye’deki çözüm sürecine paralel olarak gelişip gelişmeyeceği ve yasal, siyasi adımların (af, siyasi partilerin rolü vb.) ne olacağı merak konusu.