Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanı Mehmet Yüksel, 1970’li yıllara ait bir fotoğrafı paylaşarak, mesleğin sadece ticari değil, aynı zamanda kültürel ve ahlaki yönüne dikkat çekti.
Paylaşılan bu eski kare, Sur Çarşısı’ndaki kuyumcu esnafını, ceketleri, kravatları ve vakur duruşlarıyla gösteriyor.Yüksel, bu fotoğrafın o dönemin esnafının sadece altın satmadığını, aynı zamanda mesleğin onurunu, güvenini ve saygınlığını vitrinlere taşıdığını vurguladı.
O yıllarda bir kuyumcunun giyimi, müşteriye duyulan saygıyı ve meslek etiğine verilen önemi yansıtıyordu. Yüksel’e göre, Diyarbakır’da kuyumculuk her zaman bir ticaretin ötesinde, kültürel mirasın ve prestijin bir sembolü olmuştur.
Kardeşlik Ruhu Yeniden CanlanıyorYüksel, dört yıldır sürdürdükleri başkanlık görevi boyunca, bu mirası yaşatma sorumluluğunu taşıdıklarını belirtti. En büyük hedeflerinin, esnafı birbirine kenetlemek ve kardeşlik ruhunu yeniden canlandırmak olduğunu ifade etti.
Eskiden komşu esnafın bile konuşmadığı günlerden, bugün birbirini tanıyan, güvenen ve ticaretini kardeşlik ortamında sürdüren bir topluluk haline gelmenin kendileri için en büyük gurur kaynağı olduğunu söyledi.Yüksel, kuyumculuğun değerini sadece altınla değil, aynı zamanda duruşla, kaliteyle ve kardeşlikle kazandığının altını çizdi.
Fotoğrafın, mesleğin sadece değerli ürünlerle uğraşmakla kalmayıp, o ürünlerin arkasında duran onurlu duruşu da yaşatmayı gerektirdiğini hatırlattığını ekledi.
Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanı Mehmet Yüksel, geçmişin emektar kuyumcularını saygı ve rahmetle anarken, bugünün esnafına da aynı kaliteyi ve duruşu sürdürme sorumluluğunu hatırlattı.