Türkiye iş dünyasının önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri olan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) iki önemli ismi, Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, haklarında açılan soruşturma kapsamında yurt dışına çıkış yasağı talebiyle mahkemeye ifade verdi. İş insanları, yargıyı etkileme ve halkı yanıltıcı bilgiyi yayma suçlamaları nedeniyle ifade verdikten sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar. Ancak bu süreç, hem iş dünyasında hem de kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Olayın Arka Planı

TÜSİAD yöneticilerinin daha önceki açıklamalarında, Türkiye’nin ekonomik durumu, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve yatırım ortamının geliştirilmesi gerektiğine dair söyledikleri iddialar üzerine suçlandıkları belirtiliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, açıklamaların “yargı süreçlerine müdahale niteliğinde ve kamu barışını bozmaya yönelik” olduğu öne sürüldü. Bunun üzerine yöneticiler, savcılık ve ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğinde verdikleri ifadelerde, suçlamaları reddettiler ve kendilerini savundular.

Orhan Turan’ın İfadesi

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan mahkemede, iş insanı kimliğiyle görev ve sorumluluklarını anlatırken, şirketinin yalıtım sektöründe Türkiye’ye ve dünya piyasasına katkı sağladığını belirtti. Turan, 80’e yakın ülkeye ihracat yaptıklarını vurgularken, “Mart ve Nisan aylarında Çin ve ABD’ye seyahat planlarım bulunmaktadır. Türkiye ekonomisini geliştirmek adına Ticaret Bakanı ile iş birliği içerisinde çalışıyor ve uluslararası girişimcilik ağını büyütmek için çabalıyorum. Adresim ve işim bellidir, yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Turan ayrıca, aylık gelirinin ortalama 1 milyon lira olduğunu ve ciddi bir ekonomik aktiviteleri olduğunu beyan etti.

Mehmet Ömer Arif Aras’ın İfadesi

TÜSİAD YİK Başkanı olan Mehmet Ömer Arif Aras, finans sektöründe üstlendiği kritik rolü dile getirerek, uluslararası bir bankanın kuruluşundan beri yöneticisi olduğunu ifade etti. 38 yıldır aynı sektörde bulunmayı ve 70 yaşında hala Türk ekonomisine katkı sağlamaya yönelik yoğun çalışmalar yürüttüğünü vurgulayan Aras, “15 bin kişinin çalıştığı bir bankanın yönetim kurulu başkanıyım. Katar başta olmak üzere pek çok ülkeyle birebir temaslarım sürüyor. Türkiye’nin yatırım ortamını geliştirmek için çalışırken, bu tür suçlamalarla karşılaşmayı kabul edemem. Yurt dışı çıkış yasağının haksız olduğunu düşünüyorum” dedi.

Aras ayrıca, TÜSİAD bünyesinde yaptığı konuşmaların, Türkiye ekonomisine katkıda bulunmak ve hayati önem taşıyan yapısal reform önerileri sunmak amacıyla organize edildiğini söyledi.

Savcılığın Suçlamaları ve Mahkeme Kararı

Hakimlik kararında, şüphelilerin basın üzerinden bilgi sahibi oldukları, doğruluğu teyit edilmemiş olaylarla ilgili olarak “yargıyı telkin ve yönlendirme” çabasında oldukları öne sürüldü. Ayrıca, yapılan açıklamalarla, halk arasında “endişe, korku ve panik yaratmayı amaçladıkları” ve bu durumun Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesine (yanıltıcı bilgiyi yayma suçu) aykırı olduğu ifade edildi. Hakimlik, savcılığın talebini yerinde bularak iki yöneticiye yurt dışı çıkış yasağı koydu.

TÜSİAD Ne Diyor?

TÜSİAD cephesinden henüz resmi bir açıklama gelmezken, olayın iş dünyası üzerindeki etkilerini hafifletmek adına arka planda üyelerle görüş alışverişi yapılmakta olduğu öğrenildi. Ekonomik istikrar ve uluslararası yatırımcıların güveninin korunması gerektiğini vurgulayan bazı uzmanlar, bu tür hukuki süreçlerin Türkiye’nin iş dünyasına zarar verebileceğini belirtiyor.

İş Dünyasında Tepkiler

Olay, iş dünyasında şok etkisi yaratırken birçok farklı kesimden eleştiriler geldi. İş dünyasının önde gelen isimleri, Türkiye’de iş insanlarının böylesine önemli suçlamalarla karşı karşıya kalmasının, yatırım ortamını olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi. Uzmanlar, özellikle ihracata odaklanan sektörler için yurt dışı girişimlerinin ve uluslararası iş bağlantılarının kesintiye uğramasının ekonomik sonuçları olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Yurt Dışı Çıkış Yasağı Ne Anlama Geliyor?

Haklarında yurt dışına çıkış yasağı konulan Turan ve Aras, belirli bir süre yurtdışına seyahat edemeyecek. Her iki isminde, uluslararası ticaret ve iş bağlantılarındaki yoğunluk nedeniyle bu durumun hem bireysel faaliyetlerine hem de genel anlamda Türk iş dünyasına olumsuz yansımalarının olabileceği tahmin ediliyor.

Bu olay, Türkiye’de iş dünyası ile yargı arasındaki sınırların tartışılmasına yol açacak gibi görünüyor. TÜSİAD gibi köklü bir kuruluşun liderlerinin bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalması, kamuoyunda ifade özgürlüğü, iş dünyasının bağımsızlığı ve ekonomide güven ortamı kavramlarını yeniden gündeme taşıdı. Önümüzdeki günlerde konuyla ilgili gelişmelerin ve TÜSİAD’ın resmi açıklamasının yakından takip edilmesi bekleniyor.