Şanlıurfa’da 9 yaşındaki kızına yönelik cinsel istismar iddiaları, Türkiye’de çocuk hakları ve yargı sisteminin işleyişine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Baba, 5 yaşından beri kızı H.K.İ.’yi istismar etmekle, ona pornografik içerikler izletmekle ve başka bir kişinin de istismara dahil olmasını teşvik etmekle suçlanıyor.

Mağdurun İfadesi: H.K.İ., okul arkadaşına yaşadıklarını anlatınca olay ortaya çıktı. Çocuk, babasının kendisini 4 yıldır istismar ettiğini, zorla pornografik videolar izlettiğini ve başka bir kişinin de istismarına izin vermesi için baskı yaptığını belirtti.

Şüpheli tutuklandı ve 6 ay cezaevinde kaldı, ancak sonrasında tahliye edildi. Mahkemenin, çocuğun babasıyla görüştürülmesine karar vermesi ise büyük tepkiyle karşılandı.

Anne, yaşanan travmaların ardından boşanma davası açtı ve velayet talebinde bulundu. Sosyal hizmetler, çocuğun psikolojisinin ciddi şekilde etkilendiğini ve uzman desteği aldığını kaydetti.

Türk Ceza Kanunu (TCK) ve 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu, çocuk istismarına ağır cezalar öngörüyor.

Ancak uzmanlar, delil yetersizliği veya yargıdaki prosedür eksikliklerinin mağdurları korumada zaafiyet yarattığını vurguluyor. Mahkemenin “babayla görüşme” kararı ise, “çocuğun üstün yararı” ilkesiyle çeliştiği gerekçesiyle eleştiriliyor. Çocuk hakları örgütleri, UNICEF Türkiye ve yerel STK’ler, mahkeme kararını kınayarak, “İstismar iddiası olan durumlarda çocuğun güvenliği, ebeveyn haklarından önce gelmelidir” açıklaması yaptı.

Olay, sosyal medyada #ŞanlıurfaDavası ve #ÇocuklarıKoru etiketleriyle gündem oldu. Büyük şehirlerde yargı reformu ve hesap verilebilirlik talebiyle protestolar düzenleneceği bildirildi.

Anne ile baba arasındaki velayet davası ve babanın ceza yargılaması devam ediyor.

Mahkemenin “görüşme” kararının temyize taşınıp taşınmadığı netleşmedi. – İnsan hakları örgütleri, çocuk istismarı davalarında velayet protokollerinin yeniden gözden geçirilmesi için çağrı yapıyor.

Bu dava, Türkiye’de çocuk koruma sistemindeki acil reform ihtiyacını bir kez daha gözler önüne serdi. H.K.İ.’nin hikâyesi, mağdurların karşılaştığı zorluklar ve adalet arayışındaki eksikliklerle ilgili toplumsal farkındalığı artırmayı hedefliyor.